Dışarı çıkmak için hazırlandım. Brunoyada en sevdiği bi tişörtü giydirdim . Kucağıma alıp dışarıya çıkardım. Hava tertemizdi . Yeşillik bir yolda ilerlerken yüzüme bişey fırladı önce elimle gözlerimi temizledim ve gözlerimi açtığımda kendimi boya festivalinin içinde buldum. Brunoyu sığdığı kadar çantama koydum ve bi kenara bıraktım. Eğlenceğe devam ettik ve en sonunda biri brunonun hareket ettiğini görmüş olmaliki:
- heyy bu ayıcık hareket etti.
Hemen brunoyu ve çantamı aldım. Onlara hyr bu ayıcık canlı değil yanlış görmüş olmalısın kaymıştır dedim ve boyalı halimle eve döndüm . Adam pek inanmamışa benziyordu ancak inanmak zorundaydı. Eve gidip duş alıcakken evde oluşmuş banyo sırasını gördüm o halimle bi yerede oturamazken bide sırayı beklettiler. Neysekisıra geldi . Brunoyuda alıp güzelce yıkandım . Çıktım ve brunoyla kendimi giydirdim . Akşam yemeğini yiyip brunoya söz verdiğim gibi filmin geri kalanını izledik tm yarısında bruno canının jelibon çektiğini söyledi . Dolaptan alıp geldim ve şok bruno uyuya kalmış. Aslında şok olucak biley değil ama . Canı bişey istediği zaman onu yapmadan başka bişey yapmaz . Bende yanına uzandım . O anda kardeşlerim gelip:
-heyy tavuk bu saatte uyunurmu
-anne bunları başımdan alı mısın !diye bağırdım ve annem hepsini başımdan aldı . Sonra ayıcığıma baktım. Yerun yha ne zel uyumuş .bende bunları düşünürken uyuya kaldım.

Teşekkürler!