DETAYLAR

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

     Fedua şaşkınca ve onaylamazca Eyinç ise hayranlıkla karşılarındaki dalgalı siyah saçlı Mısra'ya baktılar.

"Nasılım?" diye sordu Mısra ağzı kulaklarında.

"Korkunç." Fedua gözlerinin alışkın olmadığı Mısra'ya dehşetle bakıyordu. Ona kalırsa siyah Mısra'nın rengi değildi asla.

"Muhteşem yengecim." Eyinç hoşnutlukla bakmaya devam etti Mısra'ya.  Mısra ikisine de sevecenlikle güldü. Elinde tuttuğu disket şapkayı ve güneş gözlüklerini de takınca Fedua katılarak güldü.

"Hiç tarzdan anlamıyorsun." diyerek karşı çıktı Eyinç'te bıyık altından gülerek.  

"Gülmeyin. Yalnızca peruk taktım. Geçen gittiğimde müdür beni kovdu. Şimdi tekrar beni görmese iyi olur." küçük bir erkek çocuk gibi silah yaptığı elini yukarı kaldırıp üfledi.

"Hadi Eyinç, görev zamanı." Eyinç'te aynı şeyi yaparak arkasından çıktı.

"Hey! Savaşa gitmiyorsunuz sizi artistler." diye bağırdı Fedua arkalarından hâlâ gülerken.



     Dakikalar sonra Sevgi'nin sınıfının kapısında onu beklemeye başladılar. Mısra her gelen öğrencinin alayla ona bakmasını görmezden gelmeye çalıştı.

"Gözlerim kanadı çocuklar sabah sabah." diyerek sınıfa giren çocuktan sonra görmezden gelmek hayli güç olmuştu ama. Mısra az sonra sınıfa girmek üzere olan kızı dürttü heyecanla. Burada ona ucubeymiş gibi bakan ergen çocukların yanında daha fazla kalamazdı. Gözlüğünü hafifçe indirip kıza baktı onu tanıması ümidiyle.

"Sevgi benim, Mısra." 

"Çantamı bırakıp geliyorum. Kantinde bekleyin." 



     On dakika sonra Mısra, Eyinç ve Mısra'nın peruğundan gözlerini alamayan Sevgi kantinde beraberlerdi.

"Sana tekrar ihtiyacım oldu Sevgi ama gerçekten yardımına ihtiyacımız var. En çok da öğretmeninin sana ihtiyacı var." Sevgi anlayışla başını salladı. Eyinç'te kıza cesaret vermek için gülümsedi. 

"Sevgi, Çağrı'yı kurtarmaya oldukça yaklaştık. Elimizde bir şiir ve anlamsız birkaç sayı var. Çözdük mü tamam." 

"Burada gözüne çarpan herhangi bir şey var mı?" diye sordu Eyinç. Sevgi başını iki yana salladı.

"Tuhaf herhangi bir şey olursa bize söyle Sevgi. Hadi Mısra, yukarı kata çıkalım artık. Yaprak gelmiştir." birlikte bir üst kata çıktılar. Yaprak tahmin ettikleri gibi gelmişti. Koridordaki öğrencilerin sınıflarına dönmeleri için uğraşıyordu. Zil çalıpta öğrenciler içeri girmeye başlayınca disket şapkası, gözlüğüyle Mısra ve Eyinç boş koridorda oldukça dikkat çekiyorlardı. Yaprak tatlı tatlı gülümseyerek yanlarına geldi. 

"Veliyseniz eğer öğretmenlerimiz derse girmek üzere ne yazık ki."

"Bekleriz, hiç sorun değil." diye atıldı Eyinç. 

"Peki." diye mırıldanıp müdürün odasına gitti Yaprak. 

"Fark ettin mi bilmem ama müdürün odasına bildiğin daldı kadın. Kapıyı çalmadı bile." Eyinç hayretle açılmış gözlerini müdürün odasının kapısından ayırmadan.

"Müdür daha doğrusu müdüre , kadının teyzesi." 

"Yine de çok kaba!" diye yakındı Eyinç kantine gitmek için alt kata inmek üzereyken Mısra'nın kımıldamadığını görünce onu dürttü.

"Yaprak birazdan derse girecek. Burada dikilemeyiz." Mısra Eyinç'e susması için işaret parmağını dudaklarına götürdü.

"Dinle! Tartışıyorlar." Eyinç'te seslere kulak verdi. Büyük bir gürültü koparmamak için çaba sarf ediyor olmalılardı ama öğretmenler teker teker derslerine girmeye başlayınca okul iyice sessizleşti ve dolayısıyla kavga ettikleri ayan beyan ortaya çıktı. 

"Yine hararetle tartışıyorlar. Çağrı ve Ilgın'dan sonra çok sıklaştı kavgaları. Doğrusu bıktım artık." derslerine girmek üzere olan üç öğretmenden ikisi kafalarını sallayıp diğerini onayladıktan sonra üst kata çıktılar. 

"Annem değilsin sen!" Yaprak ağlayarak odadan çıktı. Mısra ve Eyinç'in olduğu tarafa sinirle bir bakış attı.

"Burada beklemeyeceksiniz kırk dakika boyunca herhalde!" diye paylayıp cevap beklemeden öğretmenler odasına girdi. Birkaç dakika sonra çantasını alıp üst kata çıktı hemen. 



     Eyinç iki kahveyle Mısra'nın oturduğu masaya gitti. Kağıt bardaklardan birini Mısra'nın eline tutuşturdu. 

"Çok karmaşık bir saatti ha?"

"Öyle. Eyinç, Rüzgâr dönecek değil mi?" öylesine bir soru sormuş gibi davranmaya çalışarak Eyinç'in gözlerine bakmadı. Kahvesini yudumlayıp etrafı inceledi. 

"Sen burda olduğuna geri dönecek merak etme. Peri'nin ölümünü atlatması için biraz daha zaman tanı. Kardeş gibiydik üçümüz de. Hatta Rüzgâr ve Peri için 'gibi' bile fazla. Yalnızca biraz bekle." en samimi gülümsemesini takınıp Mısra onunla göz teması kurana kadar bakmaya devam etti. Eyinç'in gözlerindeki inandırıcılık biraz olsun kendini iyi hissetmesini sağladı. 

"Onu sevdiğimi daha yeni anladım. Doğanay'a aptalca o kadar çok kaptırmışım ki kendimi- o kadar uzun süre sevince hislerin bittiğinde de fark etmesi kolay olmuyor. Saplantıya dönüşüyor. Karşı taraf için o kadar güvenilir ve değerli olmadığını geç anlıyorsun -Rüzgâr'ı görüyordum, yanımda olması beni huzurlu ve güvende hissettiriyordu ama başka birini sevebileceğimi anlamak istemedim. Ya da korktum bilemiyorum." onu sırıtarak izleyen Eyinç'e baktı dolmuş gözlerle. Elinin tersiyle gözlerini sildi.

"Ona asla kesin bir dille reddetmedim. Onu seviyorum." 

"Bunu biliyorum. Abim de biliyor yenge. Şimdi zil çalmadan çıkalım yukarı hadi. Görev başındayız unutma. Sırılsıklam aşık olduğunu fark etmenin vakti değil."  silah gibi yaptığı elini dik tutup karizmatik ve ciddi bir şekilde -bu sırada Mısra kıkırdıyordu- üfledi. Mısra'nın yanına gidip elini uzattı.

"Bu tehlikeli görevde bana eşlik etmeye ne dersiniz hanımefendi?" Mısra tebessüm ederek Eyinç'in uzattığı elini tuttu.

"Ah, elbette bayım! Tehlikelere bayılırım."

"Kimin yengesi buuuu? Bu benim yengem..." Mısra kahkaha atarak koluna vurdu Eyinç'in. Birlikte üst kata çıkarlarken  zil çaldı. Öğrenciler dışarı çıkmak için yarışır gibi itişe kakışa merdivenlerden indiler. Mısra ve Eyinç güçlükle içlerinden sıyrılabildiler. Sevgi'nin sınıfından az sonra bir gürültü koptu. Mısra ve Eyinç'te koridordaki nöbetçi öğretmen ve öğrencilerle sınıfa daldılar. 

"İspiyoncu!" diye bağırıyordu Sevgi'nin suratına sarışın bir kız öğrenci. Öğretmen sınıfa girmiş olmasına rağmen kavga bitmedi ve üstelik birkaç kişi daha kıza katılıp Sevgi'nin üstüne yürüdüler.

"Çocuklar! Kendinize gelin! Neler oluyor burada?" adam çocukları susturup sesini duyurabilmek  için avazı çıktığı kadar bağırdı. Sarışın kız Sevgi'ye bir müddet daha nefretle bakmaya devam etti ve kendinden emin bir şekilde nöbetçi öğretmene, Yaprak'la beraber az önce sınıfa giren diğer öğretmenlere baktı.

"Bu kız Elif Hoca'nın 'Asla yabancı biriyle bu konuda konuşmayın.' dediği o konuyu Çağrı Hoca'nın avukatıyla konuşmuş ve..." Yaprak'a doğru baktı bu sefer. 

"Yaprak Hoca'nın Ilgın Hoca'yı önceden tehdit ettiğini söylemiş." bir an da tamamen etraf sessizleşti. Yaprak sırasında kollarının arasında ağlayan Sevgi'nin yanına giderken herkes nefeslerini tuttu.

"Gel Sevgi elini yüzünü yıkayalım. Kader sen de müdürün odasına."

"Ama hocam..." kız kahraman olmayı umarken aldığı tepki karşısında şaşkındı. Tüm okulu Yaprak Hocası için ayağa kaldırmışken daha farklı şeyler beklemişti ama karşısındaki kadın ona kızgınlıkla bakıyordu.

"Tüm okulu gereksizce korkuttuğun, arkadaşlarını kışkırttığın ve  yakın arkadaşının seninle paylaştığı şeyleri onu rencide edecek şekilde aleyhine kullandığın için ceza alman gerekmez mi?" sarsılarak ağlayan Sevgi'nin elinden tutup kalabalığın içinden çıkardı. Onlarla beraber sınıfta aralarında fısıldalaşarak uzaklaştı. Eyinç sıralardan birinin üstüne oturdu.

"Az önce ne izledik biz ya?"

"Yaprak'ın katil olamayacağının ispatını." diye cevapladı Mısra kendinden emin şekilde. Yaprak'ı artık kafasında kesinlikle çizmişti. Katil o olmuş olsaydı öğrencisinden önce kendini düşünürdü. Başka neler anlattığını sormadı ya da ona sitem dahi etmedi.  O kadar emindi ki oysa ki katilin Yaprak olduğundan. Davası için elinde tutunabileceği tek kişi de oydu. Mısra'da Eyinç'in yanına oturdu. Başa hem de en başa dönmüş gibi hissediyordu.  Masada ritim tutan Eyinç'e baktı.

"Yolun başına döndük."

"Yanılıyorsun yengecim. Yaprak ile daha fazla vakit kaybetmemiz gerekmiyor artık. Bir avukatsın sen unutma! Detayları kaçırma." masayı işaret etti. Üstü sayılarla karalanmıştı sıranın tıpkı sınıftaki diğer sıralar gibi.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro