O fakir bir ailenin küçük çocuğuydu, okula gitmek için hazırlanmıştı ve evden çıkarken arkasından annesi seslendi;eleysa nereye gidiyorsun.Okula gidiyorum anne diye yanıtladı.Annesi neyle gitmeyi düşünüyorsun?dedi şaşkın bir şekilde neyle gitmeliyim? diye cevapladı ayakkabını baban sattı okula gidemezsin giyecek birşeyin yok dedi, eleysa'nın gözleri doldu annesi üzülme annem üzülme sana alacağız dedi eleysa'nın boğazı düğümlendi ama ayağına çorabı yinede geçirdi ve kapıya doğru yöneldi annesi arkasından üzgün ve gözleri dolu bir şekilde baktı eleysa vazgeçmiyecekti.O çorapla ayakkabısız bir şekilde okulun yolunu tutu dışarıda herkes ona bakıyordu o gözleri dolu boğazı düğümlü bir şekilde yoldaydı ayağı ağrıyordu bütün camlar,dal parçaları ayağına batıyordu ama o yinede okula gidecekti. Okulun içinde ona dik dik bakan sınıf arkadaşlarının arasından Sude denen bir kız elindeki gazozu üzerine döktü eleysa'nın kalbi bir kuş gibi atmaya başladi o savunmasız güçsüz bir kızdı sarı saçlarının arasından akan gazozlar hisediliyordu. Sude ve arkadaşları kahkaha atarken elif eleysa'yı yere iti  aaay çeksene önümden be ezik  Sude ve arkadaşları tekrar güldüler Sude; sesiz olalım arkadaşlar dedi eleysa yerden yukarı doğru baktığında Melisa a-a-a ayakabım kirlenmiş eleysa' ya mendil atıp ayakabımı sil!! demiş eleysa hareketsiz kalmıştı çünkü onun temiz ve saf kalbi dayanmıyordu arkadan sınıfın havalı diye ilan etiği şimşek eleysa'yı itekledi silsene .... Sil dedim sana silll eleysa gözlerinden yaşlar damlaya damlaya siliyordu "okul zili çalar"
Nöbetçi öğretmen;kızım herkes derse girdi ne arıyorsun burda çabuk sınıfına git diye bağırdı.
Eleysa yavaş ve korkulu bir şekilde sınıfa girdi Elif,Sude ve Şimşek ona ters ters bakıyordu Elif fısıldadı;hocaya ispiyonlarsan canını alırım dedi
Öğretmen duymazdan gelerek eleysa'ya neredeydin dedi. Eleysa;ba-ba-bahçedeydim
Hoca;madem bahçedeydin zilin sesini duymadın mı veya herkesin içeri girdiğini görmedin mi?diye bağırdı (öğretmenlik bu değildi)eleysa yerine oturduğunda öğretmen başına geldi ve öğrenci bu değil dedi daha forman yok ayakkabın yok öğrenci gibi değilsin öğrencilere doğru dönerek eleysa ne değilmiş? bütün sınıf; öğrenci değil ne değilmiş!!öğrenci değilmiş diye bağırdı
Eleysa şimdi dersimden çık ve bidaha formasız gelme dedi eleysa dersten çıktı "içinden benim suçum ne ki bende onlar gibi formayla gelmek temiz ve yeni ayakabılarla gelmek isterdim"dedi
Bir oğretmen olarak yardımcı olacaktım onu ezdirmiyecektim onun yaşam şartlari okulunu engelleyemezdi.Sonunda ders bitmişti benim dersim başlamıştı eleysa'nın derslerde çok iyi olduğunu fark etmiştim çözün dediğim bütün sorular çözülmüştü ama
Parmak kaldırmıyordu neden? diye düşünürken sıraların arasından geçerken eleysa'nın çıplak ayaklarının yanındaki kağıdı çöpe atmak için almıştım ama içime birşey düştü ve kağıdın içinde yazanı merak ettim kağıta şöyle yazıyordu;
Sude:eğerki parmak kaldırırsan sana yapacaklarımı düşünemiyorum
Eleysa:ama neden?
Sude:istersen kaldır gerisi kötü olur dedi
Eleysa:tamam lütfen birşey yapma bana
Bu kıza yaptıkları neydii.o çaresiz bir şekilde başını sıraya koymuş bir şekildeydi eleysa'cım dersi dinlermisin dedim onu zor durumda bırakmamak için hatta eleysa sana ceza tahtaya çık ve soruyu çöz dedim.
Yüzündeki kibarlığı ve bal yanaklarının
arasındaki o mahsum gülümsemesini görebiliyordum.yemek vakti gelmişti herkes renkli parlak yeni çantalarından küçük sofra bezlerini ve güzel yemeklerini masanın üzerine koydulardı çoğu da kantine gidip yiyecekler alıyorlardı eleysa'nın yemeği yoktu onun haline artık ben ağlayacaktım herkes yemek yerken o başını sıraya koyup zili çalmasını bekliyordu. Arkadaşlarına bakarak yutkundu şimşek ona bakarak sudenin kulağına birşeyler söyleyip baktılar kaşlarımı çatarak baktım eleysa'nın onlara baktiğını gördüm ve sude'nin eleysa'ya atığı keskin bakışı gördüm ve dedimki;
Ah,eleysa'cım az kalsın unutuyodum benim sana borcum vardı hiç hatırlatmiyorsun bak dedim.
Eleysa'nın gözleri parladı tam kunuşacaken arkadan kumsal seslendi eleysa sen para nedir bilirmiydin? dedi
Bütün sınıf güldü kızın hevesi kursağında kalmıştı Eleysa;
Öğretmenim ama ben size para vermemiştim. ben'de kulağına bu benden sana bir ödül şimdi git kendine yiyecek al tamamı dedim.
Mahcup bir şekilde giti ama onun durumu okumasını engelliyordu benim onun güzel bir mesleğinin olacağına inancım vardı. Zıplaya zıplaya sınıfa girdi...

1.bölüm bu kadarı yanlışım varsa
Yorumda belirtin lütfen

Devamı nı isterseniz yorumda belirtin desteğinizi bekliyorum❤️❤️❤️

(Kurgudur☺️)