⌜Episode 10⌟

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng


Jongin ve Kyungsoo otelin olduğu yerde yürüyüp konuşuyorlardı. O sırada Kyungsoo birine çarptı bu kişi yönetmen Sehun'dan başkası değildi.

"Özür dilerim." Dedi mahçup bir şekilde. O sırada bu çarptığı kişinin yönetmeni olduğunu farkedince şaşırdı baya. Sehun da Kyungsoo'nun yanında Jongin'i görünce baya rahatsız oldu her zaman ki gibi..Kyungsoo'ya hesap soracaktı o yüzden.

"Odamda beklemeni söylemiştim. "

Kyungsoo gözlerini yerden kaldırıp Sehun'la göz teması kurdu. "Kısa bir süreliğine dışarı çıkmıştım."

"Nereye gittin ? Jeju adasına neden geldin ? Canın sıkıldı diye tatile mi çıktın yoksa..?" Sonlara doğru ses tonu yükselmişti baya. Başka biri olsa Kyungsoo çoktan onu paylardı ama yönetmeni olunca ona saygısızlık yapmak istemiyordu.

"Hayır ondan değil. "

"Benimle gel !" Diyip arkasını döndü. Jongin bu herife ayar oluyordu. Kyungsoo'ya ilgisi vardı ve yerli yersiz karışıyordu ona..Şimdide otelde boş oda yoktu ve ikisini aynı odada kalabilirdi. Olaya müdahale etmeliydi. Hem de hemen

"Dur." Sehun başını çevirdi buna karşın..

"Bu akşam için otelde boş oda yok. Aynı odada mı kalacaksınız?"

Jongin'in sorusu üzerine Sehun göz devirdi ve yanıtladı. "Action school çalışanlarının aynı odada kalması tuhaf kaçmaz. " Dedikten sonra odasına doğru yürümeye başladı. Kyungsoo da peşinden gidiyordu. Jongi arkalarından yüksek sesle, "Tuhaf! Tabiki de tuhaf!" Ama ikisi de dönüp arkasına bakmadı bile.. Kyungsoo Sehun la birlikte odaya girdi sonunda. Odada ekip arkadaşları da vardı..Yani Minseok, Yixing ve Junmyeon....Sehun yerden su şişesini alıp içmeye başladı. Kyungsoo da ona açıklama yapma gereksinimi hissetti..

"Odadan ayrılarak hata yaptım. Ama buraya tatil için gelmedim." Sehun su içmeyi bırakıp onu dinlemeye başladı. "Bu benim için nadir bir fırsat."

"Ben aptal mıyım ? Başarını istemediğimi mi sanıyorsun? Yeteneğin yetersiz dedim ve beklemeni istedim. Neden bu kadar tehlikeli bir şey yapmak istiyorsun ?"

"Yaralanmaktan korksaydım dublör olmazdım. "

"Madem öyle git kendine yeni bi ekip bul o zaman." Sehun'un son dediğin şey kalbini kırmaya yetmişti. Masada oturan üçlüye bakıp başka odada çalışma talimatı verdi. "Sen bu odada kal ve mümkünse gözüme gözükme. "

O esnada Minseok, Sehun'a seslendi. "Yönetmenim. " Sehun başını kaldırıp onlara baktı. Ama o sırada Jongin içeri girmişti.

"Ne oldu ?" Dedi sonunda Sehun.

"İkinizin aynı odada kalmasını tuhaf buluyorum. O yüzden odamı boşalttım. Gidelim Kyungsoo. "

"Kyungsoo bu ailenin bi parçası..Ayrıca saçmalamayı kes! Hepimiz erkeğiz."

Jongin doğruca mağaza kampanyası hakkında konuşmaya başladı. "Mağazamızın kampanyasını kazandığı için onunla birkaç gün ben ilgileneceğim. "

Sehun bunun üzerine soran gözlerle Kyungsoo'ya baktı. "Ne kampanyası? Neden bahsediyor?"

"Ne yapıyorsun Jongin ?"

"Rahatsızsan seni aksini yapmaya ikna edemem ama boş bir odayı kullanmaya hayır mı diyorsun ? Ben Chanyeol ile kalırım."

Sehun aklına gelen şeyi Kyungsoo'ya sormak için harekete geçti. "Yoksa Chanyeol'le romantik jeju tatilinden mi bahsediyor?"

"Evett!" Kyungsoo utanarak söylemişti bunu..

"Gerçekten de o ödülü sen mi kazandın?"

"Evet Luhan çekilişe benim adımla katılmış. Bana vereceği en iyi doğum günü hediyesini bu olduğunu düşünmüş. Bu arada Jongin oda numarası kaç?" Ortalıkta kısa süreli bi sessizlik olsada Kyungsoo yeniden bozdu bunu.."Yarın ki çekime gelmek istiyorum. Hiç değilse izleyeyim.Sabaha görüşürüz. " Dedikten sonra bavulunu alıp odadan dışarı çıktı. İkili odaya geldi sonunda. O içeri girerken Jongin de girmiş ve konuşmaya başladı.

"O adamla ilgileniyor musun ? O sana karşı bir şeyler hissediyor. İnkar etme hiç. "

"Ona ilgim olsa da bu seni ilgilendirmez."

"Soramaz mıyım?" Dedi hayal kırıklığıyla Jongin.

"Hayır sorma! Bu beni kızdırıyor. Neden peşimdesin hala ? Derdin ne ?" Kyungsoo yine aynı soruyu tekrarlamıştı.

"Biliyorsun."

"Bilmiyorum."

"Duygularımın değişip değişmediğini anlamaya çalışıyorsan çalışma. Biri için gözden çıkarmayacağım kadar çok şeye sahibim. Hal böyleyken izin verde elini tutayım.

"Ne ?" Kyungsoo şaşkın bir şekilde sormuştu.

"Benim çıkma kriterlerim ikiye ayrılır. Evleneceğim tipler ve birkaç denemeden sonra bırakacağım tipler..Ama sen ikisinin arasında duruyorsun. O yüzden izin verde elini tutayım. "

"Elimden tutarsan ve hoşuna giderse ne yapacaksın?"

Jongin kendinden emin bir şekilde, "Sana yeni bir hayat vereceğim. "Dedi..

Kyungsoo alayla ona baktı. "Ne yani bi külkedisi mi olacağım. "

Jongin başını salladı. "Hayır. Bir deniz erkeği olacaksın. Küçük deniz erkeği.."

"Yah seni kaçık deniz erkeği de ne ?"

"Kız olsaydın deniz kızı derdim ama erkek olduğundan bu hitabı seçiyorum. Benimleyken deniz kızı masalının sonundaki gibi görünmez ol ve sonra köpük gibi ortadan kaybol."

Jongin'in en son dediği şey kalbini kırmaya yetmişti. Ona olan hislerini anlamlandıramazken onun böyle demesi gerçekten de Kyungsoo'nun gözlerinin dolmasına neden olmuştu. O an ki sinirle Jongin'e sağlam bi tokat geçirdi. Tokadın etkisiyle Jongin'in başı yana düştü.

"Bunu iyice düşün ve bana haber ver." Dedikten sonra Jongin odadan dışarı çıktı. Kyungsoo yalnız kalmıştı odada ve düşüncelere dalmıştı. Tüm bunlar olurken gökyüzünü karabulutlar kaplamaya başladı. Şimşekler çakıp kayboluyordu. En sonunda yağmur damlaları Jeju adasına düşmeye başladı..

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Geçen seferki olan şey yine olmuştu. Uyandıklarında yine ruhları yer değiştirmişti. İkilinin çığlığı Jeju adasının inletmişti resmen..İkisi önce bunun korkunç bi kabus olmasını dileselerde gerçek ortadaydı. Ruhları yine yer değiştirmişti. Chanyeol Jongin'in daha doğrusu Kyungsoo'nun çığlığına uyandı..

"Hey hey neler oluyor ?" Yattığı yerden kalkıp Kyungsoo'ya doğru gitti.

"Bana yaklaşma uzak dur benden."

"Neyin var senin ? Neden deli gibi davranıyorsun? Hisselerin çakıldı yoksa kabus mu görüyorsun?" Kyungsoo o sırada kendini banyoya kilitlemişti. Aynada kendine bakınca Jongin'i gördü ve yine bastı çığlığı. Bu lanet şeyden nasıl kurtulacaktı yine bilmiyordu. Chanyeol de banyo kapısına vurmaya başladı.

"Hey neler oluyor ? Aç kapıyı?" Kyungsoo kapıyı açtı bunun üzerine...

"Neyin var ? Hasta mı oldun ?" Kyungsoo koşar adımlarla kaçtı oradan. Chanyeol de arkasından "Uyurken sana bir şey mi yaptım yoksa ?" Diye seslendi. Kyungsoo otel odasından çıkıp kapıyı açınca çığlık sesi duydu. Bi grup fan elinde Chanyeol yazan pankartlarla kapının önünde bekliyordu. Ama Chanyeol yerine odadan başkasını çıktığını görünce şaşırdılar. Sonra soru yağmuruna tutmaya başladılar.

"Sen kimsin? "

"Chanyeol nerede ?"

Kyungsoo elindeki havluyu başına geçirdi ve koşar adımlarla kaçmaya başladı. Fanlar da onu kovalamaya başlamıştı. Evet derdinin arasında Chanyeol fan club ta tuzu biberi olmuştu. Tüm bunlar olurken Jongin de Kyungsoo'nun kaldığı odaya gelmiş ve kapıyı çalmaya başlamıştı. O sırada biri omzuna dokundu. Jongin arkasını döndüğünde kendi bedenini buldu.

"Bir aydan fazladır olmuyordu. Yeniden nasıl çıktı ortaya?" Kyungsoo sessizliğini bozmuştu.

"Yağmur. Tüm bunların sebebi yağmur."

Kyungsoo düşünür gibi yaptı. Evet aslında olabilirdi. Geçen seferde yağmur yağdığında ruhları yer değiştirmişti.

"Ve yağmur yine yağdığında eski halimize geri dönmüştük. "

"Ne yani hep böyle hava durumumu takip edeceğiz? Böyle olmamıza başka bir şey sebep olmuş olabilir?" Kyungsoo bunu dedikten sonra kafede oturup kahve içen Byun Baekhyun'u gördü ve tüm odak noktasını ona verdi. Onu bi şekilde ikna edip Chanyeol'ün klibinde oynamak istiyordu ama nasıl? Evet ruhlarının yer değiştirmesinden daha önemliydi bu Kyungsoo için..Ama Jongin'in bedeninde kalmaya devam ederse klibi de kaçıracaktı.

"Yah öyle bakmasana.. Daha da tuhaf görünüyorsun. " Bunu dedikten sonra Kyungsoo'nun havlusunu başının üzerine aldı.

"Sen ne arıyorsun burada ?Bu kılığında ne ?" Yönetmen Sehun yine belirivermişti ortalıkta..

"Ne dedin sen!" Kızarak söylemişti bunu Jongin. Evet Kyungsoo'nun bedenindeyken bu adamı ondan soğutmaya niyetliydi.. Bunun üzerine Kyungsoo endişeli bi şekilde bedeninde olan adama baktı.

"Kyungsoo! Yönetmenle böyle konuşamazsın !" Sonra Sehun'un önünde eğilip kalkarak ,"Özür dileriz yönetmenim." Dedi.."Onu biraz azarladım. Bu da onu üzdü sanırım. "

Sehun onlara anlamaz gözlerle baktı. Az önce Jongin denen kibirli herif kaba davrandığı için Kyungsoo'ya kızmış ve sonrada kendinden özür mü dilemişti? Neler oluyordu böyle?

"Yırtık dondan çıkar gibi bitiverdi her zaman ki..Neyse sorry!" Dedi sonunda Jongin.

Kyungsoo bağırdı o sırada. "Kim olduğunu unuttun mu ?!"

"Tamam hadi gidelim buradan. Şu meseleyi bi çözelim. "

Sehun, Kyungsoo sandığı Jongin'in kolunu tuttu..Onun kendiyle ilgili sorununu çözmek istiyordu. "Böyle olmayacak. Benimle gel!" Kyungsoo yönetmeni durdurdu o an.."Yönetmen Sehun!! Lütfen yani demek istediğim---"

"Sen bu işe karışma!" Dedi doğrudan.."Seni hiç ilgilendirmez." Sehun onu çekip götürdüğü sırada Jongin, Kyungsoo'ya baktı..

"Ne duruyorsun? Ona engel olmayacaksın mısın ? Götürmesine izin mi veriyorsun ?" Sehun iyiden iyiye şaşırmıştı. Kyungsoo ne yapacağını bilmez bi şekilde çaresizce ona baktı. Sonra parmağını kaldırıp bırak o eli Dedi yüksek sesle..Sehun onun kolunu bırakıp, Jongin'in bedenindeki Kyungsoo'ya baktı..

"Ne dedin sen ?

"Onu bırakmanı söyledim. Dediğim gibi o bizim idaremizde.." Buna karşın Sehun onun üzerine bi adım yürüdü.

"Daha öncede dediğim gibi Kyungsoo benim ailemden.."

Kyungsoo yutkundu buna karşın..Yönetmen Sehun'a hep saygılı davranmıştı. Şuan ona böyle davranınca kendini kötü hissediyordu. "Biliyorum. Bunun için her zaman minnettarım. "

"Ne ?"

"Ama şuan onu lütfen bırak. Çekime zamanında gelmesini sağlayacağım. " Jongin'in kolundan tutup kendinde çekti. Ve Sehun'un önünde eğilmesini sağlayıp şimdi nazik ol dedi. Sonra da onun elini tuttu ve gidelim dedi. İkili oradan uzaklaştığında arkalarında bi çift şaşkın göz bırakmıştı...Orada uzaklaştıklarında Jongin sinirini kusmaya başladı.

"Bana ne cürretle onu selamlatırsın? Dedeme bile böyle eğilmem."

"O senin kafan değil benim kafam."

"Doğru ama içindeki benim ruhumken kafan benim kafam. Anladın mı ?"

Kyungsoo sinirden oflamaya başladı. Jongin yine konuşmaya devam ediyordu. "Nereye gidiyorsun? Burada konuşalım. Etrafta kimse yok ?"Kyungsoo yine gitmeye devam ediyordu ki Jongin onu durdurdu.

"Nereye gitmeyi düşünüyorsun?"

Kyungsoo onu dinlemeyip aklındakini sordu. "Dün akşam çok mu su içtin?"

Bu ne garip soru böyle diye içinden geçirdi Jongin.."Ne?" Dedi sonunda...

"Tutamayacağım." Diyip bacaklarını birleştirdi. Evet tuvalete gitmesi gerekiyordu. İkili doğruca tuvalete gitti. Ardından konuşmak için açık havada bi kafeye oturdular. Kyungsoo başını masaya koymuş düşünüyordu.

"Başını öyle masaya koyup durma. Herkes bize bakıyor. " Jongin bunu dedikten sonra içeceğe uzandı. Ama Kyungsoo onu durdurdu.

"Hiçbir şey yeme ve içme tamam mı?"

"Kes şunu. Yüzümle ağlamaya kalkma.."

"Bunu hakedecek ne yaptım? Bu neden oluyor bana ? Neden Chanyeol ya da Baekhyun ile değişmedin ?Bir şey düşün !"

Jongin bi noktaya odaklanıp konuşmaya başladı bunun üzerine.."Deniyorum ama bu kafayla hiçbir şey düşünemiyorum. Zeka seviyen kaç ? Umarım üç basamaklıdır."

"Yumruk hızım üç basamaklıdır. Öğrenmek ister misin ?"

"Bana bak !" Yüksek sesle söyleyince herkes onlara baktı. Jongin buna karşın sesini alçalttı iyice.."Bunu bilimsel ya da tıbbi bi mesele gibi görmeliyiz. Kavga etmeyelim."

Kyungsoo başını salladı buna karşın. "Bi falcıya falan mı gitsek ya da ruh çıkarma işlemi işe yarayabilir."

"Deli misin? İçime bi ruh girdiği söylentisi yapılırsa hisselerim çakılır. "

"Kiliseye ya da tapınağa mı gitsek?"

"İkisi de bağış ister."

"O zaman yüksek bi yerden atlayalım...Belki travma.."

"Kyungsoo bu teklif beni travmaya uğratıyor. "

Kyungsoo sinirle ona baktı. "Her şeyi reddediyorsun." Sonra aklına gelenle yumuşamaya başladı. "Ben zengin bi erkek olarak yaşayacağım. Ama sen yoksul dışlanmış biri olarak kalacaksın. Bu durum düzelmezse.." Son dediği şey keyfini yerine getirdi ve kahkaha attı Kyungsoo..Bu sefer Jongin kızmıştı.

"Bu durumda nasıl gülebiliyorsun?"

"Çünkü benim için hiçte fena değil. Bankada dünya kadar paran vardır. "

"YAHH!"

"Action school daki herkese birer tane araba alacağım. Bir aksiyon filminin yapımcısı olacağım. Luhan'a ev alacağım. Seni nefret edeceğin bi kadınla evlendireceğim."

Jongin şaşkınca ona baktı. "Ne? evlendirecek misin?"

"Evet.. Dur hareket etme.."

"Yine neyin peşindesin?" Kyungsoo ona iyice yaklaşmaya başladı.

"Kesin yüz hatları, kusursuz cilt ve altın orana sahip bi yüz ..Demek böyle görünüyorum. Büyülendim resmen.."

🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Chanyeol klip yönetmeninin Baekhyun olduğunu öğrenince çekimin iptal edilmesini söyleyip odasına kapandı. Heechul da onun odasına geldi..Menajeri olduğu adamı acilen ikna etmesi gerekiyordu.

"Böyle yaparsan başka bi skandal çıkacak. Çekimi terk ettiğini anlatan yazılardan bıkmadın mı ?"

"Son zamanlarda yazılmamıştı zaten. "

Heechul kızgınlıkla nefesini dışarı verdi buna karşın. "Böyle yapmaya devam edemezsin. Daha ne kadar Asya'nın yıldızı Chanyeol olarak kalabileceğini düşünüyorsun? En iyi yılların geçti. 7.albümünde gecikti. Unutulman an meselesi..Artık zirvede değilsin.." Son cümle üzerine Chanyeol başını ona doğru çevirdi. Modu daha da düşmüştü..

"O yazılara cevap vererek iyi günlerimin geçtiğini yazan salak sen miydin ?"

Menajeri Heechul bunun üzerine yah diye bağırdı..

"Sen değilsen çık dışarı. Yorgunum."

"Bunu söylemeyecektim ama..." Sonra oradakilere çıkmaları için el hareketi yaptı. Onlar çıkınca yeniden konuşmaya başladı. "Baekhyun'u aslında görmek istedin. İkiniz neden böyle davranıyorsunuz? Yeniden bir araya gelebilirsiniz. Ya da klip çekimini soğuk kanlılıkla çeker aranızdaki şeye toptan son verirsiniz. Erkek olarak yaptığın korkakça.. "

Chanyeol yattığı yerden oturur vaziyete geldi bunun üzerine..Heechul'ün bu hareket üzerine keyfi yerine gelmişti.

"Aferin iyi karar verdin. Üstünü değişte gidelim.."

"Hyung

Heechul ayağa kalktı ve kapıyı doğru gidecekken durdu bunun üzerine..
Chanyeol ona genelde ciddi bi şeyler söyleyeceği zaman hyung derdi..

"Sen beni ve Baekhyun'u gerçekten de iyi tanıyorsun. Fakat benim hakkımda bilmediğin bi şey var. Benim tekrar başlamak için güvenim yok. Çekimi soğuk kanlılıkla bitireceğime bile inancım yok. Ama bana gerçekten korkak adam mı diyeceksin?"

Heechul emredici tonda konuşmaya başladı bunun üzerine.."En iyi yıllarının geçtiğini hatırla. Şimdide kalk ve hazırlan !"

Chanyeol iç çekti ve gardrobundan rastgele kıyafetler alıp giydi. Klip çekimini yapacaktı. Ama Baekhyun'a karşı Kyungsoo kozunu oynamayı planlıyordu. Evet klipte Kyungsoo'yu oynatmaya niyetleniyordu...Hazırlandıktan sonra romantik jeju tatilini yayınlayacak eğlence kanalını çağırdı...Bi kaç muhabir ve kameraman onun peşinden geliyordu ve çekim yapıyorlardı. Chanyeol o sırada uzaktan ortalıkta Jongin ile aylak aylak gezen Kyungsoo'yu gördü...O sırada Jongin'in sekreteri de onların ikilinin peşinden koştuğunu gördü.. Klip olayını haber vermesi için ilk onu göndermişti Chanyeol.

"Başkanım!!"

İkili başlarını aynı anda çevirdi bunun üzerine .."Ne var ?" Jongin bunu söylediğinde sekreter şaşkınca ona bakmaya başladı.

"Anlamadım?" Jongin bazen Kyungsoo'nun bedeninde olduğunu unutuyordu. Kyungsoo'ya cevap vermesi için baktı bunun üzerine..Kyungsoo el kaldırıp gülümseyerek, "Merhaba Sekreter Ahn.." Sekreter Ahn ikinci şokunu da yaşamıştı yine..Patronu Kim Jongin onunla asla böyle konuşmazdı.

"Hasta mısınız yoksa?" Dedi en sonunda..

"Ne?" Jongin ona bakınca yeniden, ne demek istediğini anladı...Sekreterle sert bi ses tonuyla konuşması gerekiyordu.."Ne var? Ne oldu yine?"

"Şunu diyecektim. Chanyeol'le romantik jeju tatilini yayınlayacak olan eğlence kanalı programı değistirdiklerini bildirdiler.."

İkisi aynı anda şaşkın bi şekilde, "NEE!!?" Dedi..

"Kazananın bir dublör olması hoşlarına gitmiş. Onlara kazananın klibi çekecek ekipten olduğunu da söyleyince konsepti değiştirdiler. Chanyeol'ün klip çekimini de yayınlayacaklar. Üstelik Kyungsoo shiiyi klipte oynatma planları vardı ."

"Buna neden kendileri karar verdi ? Gidip iptal et." Jongin kızgınlıkla söyledi bunu..Kyungsoo ve Sekreteri de ne diyeceğini bilmez bi şekilde ona bakakaldılar. Jongin buna karşın ortalığı düzeltmek için Kyungsoo'ya baktı. "Derdiniz değil mi ? Kim Jongin shii.." Buna karşın Kyungsoo sekreterle göz teması kurdu.

"Gidip iptal et!"

"Onlar çoktan geldiler..Buradalar.." Parmağıyla Chanyeol ve peşinden gelen kanal muhabilerini işaret etti. İkili arkasını dönüp onlara baktı buna karşın. Chanyeol kameraya bakıp "Romantik Jeju tatili popülerliğimin başka bir göstergesi değil mi ?" Ardından kahkaha attı. Jongin'in önünde durdu ve gülümseyerek konuşmaya başladı yeniden..
"Kyungsoo iyi misin ? Yaralanmadın değil mi ?" Kameraya bakıp açıklama yaptı.."Dün dağda kaybolmuştu da.."

Jongin'e yeniden döndü o an.. "Sağ salim dönmene sevindim." Kameraya poz vermek için Kyungsoo sandığı Jongin'e sarıldı. "Heyy ölmek mi istiyorsun ? Bırakmayacak mısın?"
Chanyeol ona sarılmayı bıraktı o an..Ama neye uğradığını şaşırmıştı. Bu çocuk onunla flörtöz konuşuyordu ama şimdi..Sanki içine kuzeni Jongin kaçmıştı..

"Kyungsoo ?"

"Hap falan mı aldın ? Kyungsoo kim---" Diyeceği cümleyi yarıda kesti. Yine Kyungsoo'nun bedeninde olduğunu hatırladı. Durumu toparlamak için kalan cümlesini tamamlamaya başladı. "Kyungsoo benim." Dedi Kameraya karşı ."Bu arada az önce elin neredeydi?" Chanyeol'ün bir şey demesine bırakmadan onun elini omzuna attı. "Burada değil mi? Hadi fotoğraf çekelim. 1 2 3..." Chanyeol arkasından Kyungsoo'ya soran gözlerle baktı..

"Bir şey mi oldu ?"

Kyungsoo çaresiz bi şekilde ,"Evet ama açıklaması zor..Yine de özür dilerim.." Anlamıyordu Chanyeol. Bu seferde kuzeni içine Kyungsoo girmiş gibi davranıyordu. Şaka gibiydi gerçekten de..

"Ya sana ne oldu ? Dün gece içtin mi yoksa ?"

"Evet öyle..Hala ayılamadım."

↺ BÖLÜM SONU ↻

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro