13 ❥ Why Do You Broke My Heart ?

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

Jongin tekerlekli sandalyesini Kyungsoo'nun olduğu yere doğru hareket ettirdi...

"Böyle hazırlanmış nereye gidiyorsun Kyungsoo ?"

Kyungsoo aynayanın karşısında gömleğini düzelterek konuşmaya başladı.

"Alışveriş yapmaya gideceğim Jongin ahh." Avucunu Jongin'e uzatıp açtı. "O yüzden bana kredi kartını ver."

Jongin dik dik Kyungsoo'ya baktı. "Sana kredi kartımı verdiğimde içindeki paralarla kaçmayacağın ne malum ?"

Kyungsoo saçlarını sinirle karıştırdı...Ağlamayı andıran bir ses tonuyla; "Bu konuları aştığımızı düşünüyordum Kim Jongin !" Dedi..

Jongin kahkaha atmaya başladı..."Sadece latife ediyordum sevgilim."Cüzdanındaki kredi kartını çıkarttı ve Kyungsoo'ya uzattı. "Al işte kredi kartım..."

Kyungsoo kredi kartını alınca.."Teşekkür ederim Jongin." Dedi.

"Teşekkür edilecek bir durum yok oysa ..."

Kyungsoo bakışlarını yere indirip Jongin'in sargılı bacağına baktı..."Eğer geç kalırsam yemeğini vaktinde yemeyi unutma. Ve merdivenlerin orada fazla dolaşma. Yeni bir facia yaşamanı istemiyorum."

Jongin eşinin söyledikleriyle kalbinin ısındığını hissetti. Bu hayatta biri tarafından umursandığını bilmek gerçektende güzel bir duyguydu..Kyungsoo biraz daha konuşursa mutluluktan ağlayacağı kesindi.

"Tamam sevgilim. Dediklerinin hepsini uygulayacağım."

"Seni hasta halinle yalnız bırakmak istemiyorum ama bazı markalar indirime girmiş."

Jongin duyduklarına şok oldu.."İndirim seni neden ilgilendiriyor Kyungsoo?"

"Çünkü paramızı tasarruf yapmak için indirim zamanında alışveriş yapmam gerekiyor.."

"Jagi ah bizim para sıkıntımız yok. Yani alışveriş yaparken ürünlerin etiketlerine bakma olur mu ?"

"Lanet olsun ben bunu unutmuştum."

Jongin gülümseyerek eşinin elini tuttu..."Şimdi git ve eğlencene bak."

Kyungsoo başını aşağı yukarı salladı.. "Sonra görüşürüz Jongin.." Kyungsoo yürümeye başladı ama Jongin onun elini bırakmayıp kendine doğru çekti..Kyungsoo'da dengesini sağlayamayıp Jongin'in kucağına kazayla oturdu..Jongin de yüzünü acıyla buruşturdu.

"Aishh neden elimi bırakmadın."

"Çünkü senden veda öpücüğü almak istemiştim..Galiba biraz fazla çektim...Ah-- Kyungsoo üzerimden kalk.." dedi acıyla..

Kyungsoo mahçup bir şekilde ayağa kalktı. Suçlu kendisi değildi bunu biliyordu... Lakin Jongin 'in canının yandığını görünce bütün suçu kendisine yükledi..

"Özür dilerim...Ayağın için ne yapabilirim... Ya da dur doktor çağırayım. "

Şaşkın Kyungsoo ..? Jongin'in favorilerine bir yenisi daha eklenmişti.. "Hayır hayır ben iyiyim sen bana veda öpücüğü verdikten sonra alışveriş yapmaya git."

"O zaman ben gidiyorum." Kyungsoo yerden telefonunu alıp kapıya doğru yürümeye başladı..

"Hey Kyungsoo bir şey unutmadın mı ?"

Kyungsoo boş boş Jongin'e baktı..."Ne dediğin hakkında bir fikrim yok Jongin?"

"Aptal numarası mı yapıyorsun yoksa gerçekten de aptal mısın?"

"Neden şimdi beni aşağılıyorsun ?" Kyungsoo kollarını göğsünde birleştirdi...

"Sana veda öpücüğünü verdikten sonra alışveriş yapmaya gidebilirsin demiştim.."

"Ha o mu ?" Kyungsoo kafasını kaşımaya başladı .

"Evet o .."

"Tamam o zaman sana öpücüğünü vereceğim.." Kyungsoo Jongin'in yanına yaklaştıktan sonra onun hizasında eğildi...Jongin de dudaklarını uzatıp gözlerini kapattı Kyungsoo'ya.. Genç adam bunları umursamayıp Jongin'in yanağını öpüp koşarak dışarı çıktı..

"Yah bu sayılmaz." Diye mızmızlanmaya başladı...Ama Kyungsoo çoktan odayı terk etmişti bile..Jongin yüzünü şişirmeye başladı. "Neden ?"dedi.."Neden benden hala kaçıyor? Neden benden hala utanıyor? Yoksa hala aklı onu kandıran erkek arkadaşında mı?" Bunları düşününce Jongin'in aklına değişik teoriler gelmeye başladı. Bu boktan düşünceleri durdurmak için tek çare Kyungsoo'yu takip etmekti. Bu haliyle kendisi takip edemezdi ya ? O zaman geriye tek çare kalıyordu...

Telefonundan uzun zamandır görüşmediği arkadaşının numarasını çevirdi..

"Alo ben Bay Jongdae kiminle görüşüyorum ?"

"Jongdae neden tuhaf davranıyorsun bilmiyorum ama hatırlarsan ben en iyi arkadaşın Jongin.."

"Jongin diye bir arkadaşımın olduğunu hatırlamıyorum size iyi günler ..." Deyip telefonu Jongin'in suratına kapattı. Jongin söylenerek arkadaşını yeniden aradı..

"Kaçık herif telefonu suratıma niye kapattın?"

"Neden mi kapattım? Ne yaptığını unuttun galiba Kim Jongin?"

"Ulan ben ne yaptım sana ?"Diye bağırdı Jongin.."

"En yakın arkadaşın olan beni düğününe çağırmadın amk ..."

"Aceleyle olan bir şeydi. O yüzden sana haber veremedim. Zaten aile arasında bir nikah oldu ."

"Aile arasında mı ? Oğlum düğününde milletvekilleri bile vardı ne saçmalıyorsun sen !"

Jongin iyice dibe batmamak için toparlanmaya başladı. "Özür dilerim Jongdae. Bu yaptığım şey için sana kendimi affettireceğim."

"Neyse artık olan oldu da beni ne için aradın ?"

"Sana göndereceğim araba plakasını ve fotoğraftaki çocuğu takip edeceksin.."

"Çocuk mu ? Daha yeni evlendin amk bu ne aldatma hevesi böyle."

"Çocuk dediğim evlendigim kişi işte yani Kyungsoo ...Onu takip etmeni istiyorum."

Jongdae şaşkınca sordu.."Güvenmediğin bir insanla niye evleniyorsun aptal ?"

"Kyungsoo'ya güveniyorum lakin bir takım olaylar yüzünden içimde ona karşı bir şüphe var...Bunu da gidermem gerekiyor. "

"O zaman kuşkunuzu gidermek için Dedektif Jongdae eşinizin izini sürecektir bayım."

------------- ✿ ✿ ✿ -------------

Kulağına dolan kilit sesleriyle gözlerini ovuşturarak uyandı Yixing..Polis'e merakla bakmaya başladı. Çünkü burada kaldığı süre boyunca hiçbir polis gelmemişti..İşin açığı onun neden geldiğini merak ediyordu. Adam kapıyı ağzına kadar açıp eliyle dışarıyı işaret etti..

"Şanslı adamsın ki genç bir çocuk kefaretini ödedi. Yani serbestsin Zhang Yixing.."

"Bir genç çocuk mu ? Kim ki ? Adı ne ?"

"Hey hey sakin ol çinli çocuk..Ayrıca neden bu kadar şaşırıyorsun?"

Yixing başını yere eğerek dışarı çıktı.."Bu kadar şaşırmamın nedeni hayatımda tek bir genç çocuk olduğudur. Ve oda beş parasızın tekidir.." Dedi gülerek..

Polis yumuşayarak Yixing'e bakıp onun omzunu patpatlamaya başladı. "Çok şanslı bir hergelesin...Hayır hayır buna dört ayağının üzerine düştün desek daha doğru olur çünkü kefaretini ödeyen çocuk hiçte beş parasız birine benzemiyordu.."

"Gerçekten mi memur bey ?"

Polis eliyle arkası dönük çocuğu gösterdi.."Evet hatta bak kefaretini ödeyen beyefendi orada.."

Yixing arkası dönük çocuğun yanına doğru yürümeye başladı. Onun erkek arkadaşı Kyungsoo olduğunu kavramaya başladı. Yoksa o mücevherlerle düğünden kaçabilmiş miydi ? İyi de eğer öyle olsaydı polis onu her yerde arardı, oda karakola elini kolunu sallayarak gelemezdi..Geriye tek bir seçenek kalıyordu. O da Kyungsoo'nun Jongin'le evlenmiş olma ihtimaliydi...

Kyungsoo'ya iyice yaklaştığında onun omzuna dokundu.. "Kyungsoo hayatım..." Kyungsoo arkasını dönüp Yixing'e üzgün bir biçimde bakmaya başladı.. Yixing ise onun bakışlarına dikkat etmeyip kollarını erkek arkadaşının bedenine doladı.

"Beni kurtarmaya geleceğini biliyordum hayatım.."

Kyungsoo, Yixing'i bedeninden sertçe itekleyip var gücüyle Yixing'in suratına vurdu. Bu tok ses karakolda yankılanmıştı..Yixing ağrıyan yanağını tutup şaşkınca Kyungsoo'ya baktı...

"Bu da neydi şimdi?"

"Neden sürekli kalbimi kırıyorsun?"

↺ BÖLÜM SONU ↻

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro