Görevliler Kyungsoo'yu düğün için hazırlamaya başlamışlardı. Bir kısım onun saçını yapmakla uğraşıyordu.İşin açığı Kyungsoo bu kadar fazla görevliyi beklemiyordu.Yani alt tarafı normal bir erkek saçıydı işte..Bir kuaförde halledebilirdi. Bu kadar kişiye gerek yoktu diye aklından geçerdi ve ardından işlerini erken bitirmeleri için dua etmeye başladı.

Neyse ki görevli sayısı fazla olunca Kyungsoo'nun hazırlanması beklenilenden daha kısa sürmüştü. Kyungsoo derin bir nefes aldı buna karşın..Geriye tek bir şey kalmıştı oda görevlileri atlatıp buradan tüymekti. Aklına gelen fikirle ekibin şefi olan kadına baktı..

"Ben lavobaya gi------."

Sözleri havada asılı kalmıştı. Çünkü sözde damat odasına Jongin gelmişti. Kyungsoo onun geldiğini görünce kalp atışları hızlanmaya başladı. Yoğun bir endişe ruhunu ele geçirmişti.

Jongin başını kaldırıp görevlilere baktı. Yüz ifadesi ciddi görünüyordu.

"Kyungsoo dışındaki herkes odayı terk etsin!" Diye konuştu Jongin ...Kyungsoo onun şüpheli hareketlerinden korkmaya başladı..Yoksa o Yixing' le olan planını öğrenmiş miydi? Hayır hayır bu imkansızdı..Gerilimden dolayı fazla paronayak olmaya başladım diye aklından geçirdi.

Görevliler odayı terk edince Jongin Kyungsoo 'ya doğru yürümeye başladı. Kyungsoo'da bir Jongin'e birde saate bakıp duruyordu.

Jongin Kyungsoo 'nun önüne gelince durdu. Ona büyülenmiş gibi bakıyordu..

"Jongin ne oldu? Neden böyle davranıyorsun ?" Diyerek sessizliği bozdu Kyungsoo..

"Korkulacak bir şey yok Kyungsoo. Buraya şey için geldim şey. "

Kyungsoo kaşlarını kaldırarak sordu. "Ne için geldin?"

"Aish görüntün yüzünden ne söyleyeceğimi unuttum."

"Görüntümde ne varmış Jongin ah?Yoksa çirkin mi görünüyorum?"

Jongin saçlarını karıştırarak gülümsedi. "Hayır hayır. Çirkin falan değilsin. Gördüğüm en harika damatsın."

Jongin'den gelen iltifatlar Kyungsoo'nun hoşuna gitsede böyle yapmayı yanlış buldu. Sonuçta onun bir sevgilisi vardı.

"İltifatın için teşekkür ederim. "

Kyungsoo'nun utanarak başını yere eğmesi Jongin'i gülümsetmeye yetmişti.

"Bunlar iltifat değil gerçekler. "

Kyungsoo'nun aklı Yixing'in aramasında olduğundan Jongin'in dediğini umursamayarak saate bakmaya başladı. İçindense Jongin'in gitmesi için dua ediyordu.

Jongin unuttuğu şeyi hatırlayınca gözleri parladı. Kyungsoo'nun dikkatini dağıtmak için ses tonunu ayarlamaya başladı. Kyungsoo kendine bakınca konuşmaya geçti.

"Kyungsoo ben geçmişte yaptıklarım için senden özür dilemeye geldim."

"Bu da nereden çıktı?"

"Evleneceğimiz günde aramızdaki bütün anlaşmazlıkları gidermek için uğraşıyorum.

Kyungsoo duraksadı bunun üzerine.. Jongin'in ona böyle davranması kalbinin derinliklerinde yer alan vicdan azabı kavramının ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Oturduğu yerden ayağa kalkıp Jongin'in kolunu dokundu. Gülümsemeyi de ihmal etmedi.

"Anlıyorum ama bende sana karşı kaba davranışlar sergiledim. O yüzden özüre gerek yok. Bundan sonra birbirimizle iyi geçiniriz."

Jongin elini havaya kaldırdı..
"Sana karşı iyi bir koca olacağıma söz veriyorum Kyungie." Dedi mutlulukla...

Jongin böyle söyleyince "Bende.." dedi Kyungsoo.

"Anlaştığımıza göre ben gidiyorum. Birazdan seni mihraba yürütecek birini göndereceğim. " Diyerek odayı terkettiğinde Kyungsoo rahatlamıştı. Hemen telefonunu çıkartıp Yixing'in aramasını beklemeye başladı. Daha sonra merakına engel olmayıp nikaha gelenlere bakmak için damat odasından dışarı çıktı.

İnsanlara bakmak için başını köşe kısımdan uzattı. Nikaha gelen misafirlerin elit tabakaya ait olduğu belliydi. İdolerin, milletvekillerinin, zengin iş adamlarının buluşma noktası olmuştu nikahı... Bir süre daha baktı etrafa ... Büyük babada takılı kaldı gözleri.Misafirlere gülümseyip duruyordu.Yüzünden gülümsemesi de eksik olmuyordu..Düğünden kaçtığında nasıl da üzülecekti.. Zavallı adam ait olduğu elit tabakaya rezil olacaktı . Ya Jongin? Oda hayal kırıklığına uğrayacaktı. Kendini kötü hissedecekti. Kyungsoo vicdan azabını hissetmeye başladı. Keşke onları üzmeden bunu yapabileceği bir yol olsaydı.

Nikahın başlamasına on dakikadan az bir süre kalmıştı. Ama Yixing'ten ne bir ses ne de bir seda vardı. Onun neden böyle yaptığını öğrenmek için aramaya karar verdi..Telefon görüşmesini rahat bir şekilde yapmak için gelin odasına girdi yeniden.. Telefonundan Yixing'in numarasını bulunca onu aramaya koyuldu..Telefonun açıldığını duyunca direk konuşmaya girdi Kyungsoo..

"Nikahın başlamasına çok az bir süre kaldı. Ama sen beni aramadın bile Yixing . Neyse mücevher dolu çantayla birlikte nereye gideceğim bilmiyorum."

"Kyungsoo ben Minseok. Kumarhaneyi polis bastı. Yixing ve bir çok müşteriyi tutuklayıp götürdü. Ben ise kaçtım. Geri geldiğimde bu telefon çalıyordu. Demek ki Yixing'in telefonuymuş."

Kyungsoo duydukları karşısında şok geçiriyordu. Yixing'in kurmahanede ne işi vardı .. Ve onu polis tutukladıysa nasıl kaçacaktı bu nikahtan..

"Minseok sen neler saçmalıyorsun? Onun senin kumarhanende ne işi var ?Onun sana borcu yok muydu? "

Minseok'un attığı kahkaha kulaklarında yankılandı. Kaşları çatıldı bunun üzerine..Zaten sinirliydi..Birde bu herifin kahkahlarını duymak istemiyordu.

"Demek Yixing'in elime büyük bir miktar para geçecek demesi gerçekten de doğruymuş. "

Minseok'un bu şekilde konuşması sinirini bozmuştu Kyungsoo'nun..

"Minseok benimle açık konuş!"

"Bu beni ilgilendiren bir konu değil üzgünüm Kyungsoo. "

"Minseok bana neler olduğunu açıkla lütfen. " Gözleri dolmaya başlamıştı artık.

"Tamam o zaman dinle beni. Yixing seni bu yalana inandırdı. Amacı o mücevherleri alıp yurt dışına kaçmaktı. Ve onun bu planında sana yer yoktu. "

"Hayır bütün bunlar doğru olamaz. Sen masum bir insana iftira atıyorsun !" Diye bağırdı..

Bunun üzerine Minseok sesini ciddileştirdi.. "Kim masum ?Yixing mi ? Hadi ama Kyungsoo daha erkek arkadaşının kişiliğini bilmiyorsun.."

"Tek bildiğim yalancı pisliğin teki olduğun Minseok!

"Çıkarım olmadığı bir şeyde neden yalan söyleyeyim ki Kyungsoo ?" Diyerek kahkaha attı.

Bunun üzerine bağırarak telefonu koltuğun oraya fırlattı.Kyungsoo ağlamamak için kendini zor tuttuyordu.. Tüm bunlar nasıl olabilirdi.. Yixing! Hayatının aşkı nasıl böyle bir şey yapabilirdi. Kendini berbat hissediyordu Kyungsoo. Bir ara pencereden aşağı atlamayı bile düşündü. Sahi ne yapacaktı şimdi? O evlenmek istemediği adamla mı evlenecekti? Kendini çoktan silmiş adamı nasıl unutacaktı peki ?

"Bu saatten sonra Yixing'in hayatında yerim yoksa bende yeni hayatıma başlangıç yapmak için bu evliliği gerçekleştireceğim.."

Yeni bir hayat için kararını vermişti Kyungsoo. Jongin'le evlenecekti. Yixing'e ait ne varsa kalbinden söküp atacaktı. Bu biraz zor olacaktı ama başaracaktı..Kararlılıkla arkasını dönmüştü ki kapının önünde kendisine nefretle bakan Jongin'i gördü.

↺ BÖLÜM SONU ↻