VE ZAFER...

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

Bugün İzmir'e kar yağdı ve tutmadı :((((((( Yazar-chan üzgün, yazar-chan kar  istiyor... Size ii okumalar...

Yazar-chan:

----------------Natsu'nun Savaşı----------------

Natsu birden adamın etrafında dönmeye başladı.

"Oi oi. Senin gerçek adın ne?" (N)

"İşin biteceği için bilmene gerek yok" (L)

Elini yumruk yaparak adamın çenesine dayar.

"Sana bir soru sordum." (N)

"Çok ısrarcı birisin. (Natsu'nun elini ittirir). Adım Luigi."

"Güzel. Tanıştığıma memnun oldum." (N)

Natsu Luigi'ye yumruk atar. Luigi bundan kurtulur. Fakat...

"Buna kanmamalıydın." (N)

"Ha?" (L)

"Ateş Ejderhasının Demir Yumruğu" (N)

Der ve yere son gücüyle yumruk atar. Taban parçalanır ve birlikte bir iki kat aşağıya düşerler. Durdukları yer bodrumdur.

"Sen ışıktan güç alıyordun değil mi? Bu seni itiraf etmeliyim ki çok güçlü kılıyor. Ama bu güçlü yanın aynı zamanda zayıf yanın. Işık yoksa sen bir hiçsin." (N)

"Sen nas-" (L)

Demeye kalmadan Natsu bodrumdaki kapıların birini açar ve Luigi'yi içeri atar. İçeride hiç pencere veya delik olmadığı için karanlıktır ve Natsu kalan gücüyle Luigi'yi pataklamaya başlar.

"Bir Fairy Tail büyücüsünü hafife almamalıydın. Sana bunu ödeteceğim. Sen aile ne demek öğreneceksin." (N)

"Kahretsin." (L)

-----------------Lucy'nin Savaşı----------------

Samanta Lucy'nin etrafındaki ışıkları çekmiş ve ona hayatının en kötü anlarından gösteriyordur. Ancak bunu yaparken Lucy'nin karanlık tarafını uyandırmıştır.(Y. N. power-up durumu değil yalnızca çok sinirlenmiştir)

"Açıl. Başak Kapısı. Virgo." (Lucy)

"Prenses cezalandırılacak mıyım?" (Virgo)

"Sadece bodruma doğru delik aç" (Lucy)

"Hemen." (V)

Virgo gücü ile bodruma delik açar. Lucy ve Samanta yere düşmeye başlarlar.

"Sarı peri, sen ne yapıyorsun?" (S)

"Yapmam gerekeni. (elini cebine atar). Açıl. Koç Kapısı. Aries." (Lucy)

"Özür dilerim..." (Aries)

Der ve yaptığı yünlerin üstüne düşerler.

"Arigato Virgo, Aries." (Lucy)

İkisi de Yıldız Ruhu Dünyası'na gittikten sonra Lucy sersemlemiş olan Samanta'yı karanlık bir tarafa götürür. Ellerini ve ayaklarını bağlayacak ip bulduktan sonra Samanta söze başlar.

"Hadi, saldırsana bana. Ne duruyorsun? Şu karanlıkta ışık olmadığı için sana saldıramayacağımı biliyorsun. O halde saldır. Senin gözünden ben kötü biriyim. Ne bek-" (S)

"YETER ARTIK. ŞU DÖVÜŞ İŞİNİ BİR KENERA BIRAK. (soluklanır). Sen bana fiziksel olarak zarar vermedin. Bu yüzden ben de sana zarar vermeyeceğim.

Doğru, yaptıkların kötü şeyler. Ama bu senin iyi biri olamayacağın anlamına gelmiyor. Sonuçta her insan hata yapar. Bunları Fairy Tail'de görebilirsin. (gülümser)" (S)

Samanta yaşadığı ruhsal çöküntüye dayanamaz ve bayılır. Lucy onu zor da olsa bir kapıya getirir ve onu içeri yatırır. İçeriyi biraz inceler.

"Sanırım burası bir tür hapishane. Karanlıkta da anlaşılması zor oluyor." (Lucy)

Kapıyı kapattığında bir ses gelir.

"Lucyyyyy, Lucyyyyy. Neredesin? Luuuuucyyyyyy?"

Lucy sesi dinler ve kime ait olduğunu anlamaya çalışır.

"Meredy?" (Lucy)

"Ah. Lucy aşağıda mısın? Hemen geliyorum. Bekle beni." (M)

Bir süre sonra Meredy aşağıya gelir.

"Meredy burada ne işin var?" (Lucy)

"Uzun hikaye. Senin dövüştüğün kadın nerede? Yoksa kaçtı mı? Jellal bundan hiç hoşlanmayacak." (M)

"Hayır içeride... Bekle Jellal de mi burada?" (Lucy)

"Evet. En son Natsu'nun yanındaydı."

"Natsu nasıl, iyi mi?"

"Sanırım... iyi."

"Bir şey saklamıyorsun değil mi?"

"Hayır. O ayaktaydı ve onunla konuştuk. Yalnızca yaralıydı. Bence iyi olacaktır."

O sırada bir kapıdan ses gelir.

"İmdat, yardım edin. Orada birileri var, duydum. Lütfen."

Lucy ve Meredy sesin olduğu yöne giderler. Karanlığa rağmen kapıyı bulurlar. Açarlar ve iki insan silületi görürler.

"(Ağlamaklı) Tanrıya şükür. Birileri sesimizi duydu. Lütfen yardım edin." (kadın)

"Yardım edeceğiz. Adınız nedir?"

"Ben Miranda, Miranda Light. Bu da eşim Edward. Lütfen yardım edin. Edward kendinde değil."

Lucy ne hissedeceğini bilemez. Sonuçta bu insan yüzünden bu haldelerdi. Yine de yardım etmek zorundaydı.

Onları bağlı oldukları iplerden kurtarırlar.

"Hemen buradan uzaklaşın. En yakındaki hastaneye gidin." (Lucy)

"Tamam. Arigato, arigato." (Miranda)

Onlar gider gitmez ayak sesi duyulur. Meredy hemen sorar.

"Kim var orada? Cevap ver. Yoksa acıların en büyüğünü yaşatırım."

"Oi oi. Sakin olun benim."

"Natsu..." (Lucy)

Hemen gider ve ona sarılır. Bir süre sonra Natsu'nun inlemesiyle ayrılırlar.

"Natsu, iyi misin?" (Lucy)

"Evet, iyiyim. Yalnızca biraz yaralandım." (N)

"Siz çifte kumruları bölmek istemem ama hemen Jellal'in yanına gitmeliyiz." (M)

"Hey... Haklısın hemen gidelim." (N)

"Burada neler oluyor? Biriniz anlatırsanız sevinirim." (Lucy)

"Zaman yok. Giderken açıklarım." (M)

Onlar Jellal'in yanına gidesiye kadar Lucy'ye olan biteni anlatmışlardır. Tüm bu olanlar Lucy'yi şaşkına çevirmiştir. Sonuçta bu çark ülkeyi felakete sürükleyebilirdi.

Tüm bu düşünceler arasında bir dalgalanma hissettiler. Koşmaya başladıktan sonra büyükçe bir kapı gördüler (Natsu ateşiyle ışık yapıyor bu yüzden görüyorlar). Kapıyı açtıklarında içeride Jellal ve Sarah vardı.

Jellal:

Şu kadının akıl okuması yüzünden bir türlü saldıramıyorum. Böyle giderse çark büyü gücünü serbest bırakacak ve Fiore sembolünü taşıyan herkes ölecek. Neyseki etkinleşmesi biraz zaman alıyor. Şu anda gücünü toplamaya çalışıyor.

Kapıdan ses geldi ve o tarafa baktım. Bizimkiler? Demekki onları yenmişler.

"Sarah dur. Bak efendilerini yendiler ve seni durdurmaya geldiler. Pes et artık." (J)

"Size inanmıyorum. Onlar yenilmezler. Dünyaya barış ve adaleti getirecekler." (Sarah)

"Kes zırvalamayı ve teslim ol. Efendilerin yenildi. Bunu o kafana sok." (N)

Gerçekten de kadın zırvalıyor. Bu benim canımı sıkmaya yeter de artar bile. Böylelerine hiç gelemiyorum.

"Natsu sen Sarah'ı oyala. Benim bir planım var. Kızlar siz gidin. Biz arkanızdan geliriz." (J)

"Jellal ne yapacaksınız?" (Meredy)

"Soru sormayın. Sadece dediğimi yapın."

Böyle deyince ikiside geldikleri yöne gittiler. Muhtemelen Samanta ve Luigi'yi de alacaklar. Güzel... Şimdi imha büyüsünü hazırlamalıyım. Tabii ki kendime bağlamayacağım. Erza'ya bir daha bunu yapamam.

"Hey, Sarah. Senin gibi birisiyle daha önce savaşmış ve yenmiştim. Yani seni de yeneceğim." (N)

Sarah bu durum karşısında bir şey dememişti. Muhtemelen hala şokta.

Lucy:

Samanta ve Luigi'yi aldık ve yavaşca dışarı çıktık. Miranda ve Edward çoktan gitmiş olmalılar. Bu beni sevindirdi.

Meredy ile dışarıda bir süredir bekledik. Ama gelen giden yoktu. Endişelenmeye başlamıştık.

"Meredy sence Jellal'in planı ne?"

"Bilmiyorum. Sonuçta bu Jellal. Her şeyi yapabilir."

"Haklısın. Umarım iyi olurlar."

"Umarım."

Birden kulaklarımızı sağır edecek bir patlama oldu. Koskoca saray alevler içinde kaldı. Olamaz. Bizimkiler nerede? Şimdi çıkmaları gerekmiyor muydu? Hadi gelsinler gidelim buradan. Neyi bekliyoruz. Gelsinler.

"Jellal."

Meredy'nin bu sesi beni düşüncelerimden ayırdı.

"Hayır. Endişelenme. Şimdi çıkarlar. O çarkın canını okumuşlardır. Görürsün."

"Ama..."

Sözünü tamamlayamadan alevlerin arasından üç kişi çıktı.

Evet. Bir bölümün daha sonuna geldik. Eğer yapabilirsem sonraki bölümü komedi yapmaya çalışacağım. Şimdilik hoşça kalın...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro