NANİ???

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

İstediğim bölümlerin ilki. Ama asıl bölümler bunlar değil. Muhtemelen haftaya yazacağım bölümler olacak. Tahminimden daha kısa sürede geldim. Size ii okurlar...

Lucy:

Sonunda bir hafta geçti ve hastaneden çıkar çıkmaz soluğu loncada almak istedik. Bende pek bir şey yoktu ama Natsu'nun yarası biraz derindi. Yine de çabuk toparladı ve Jellallerle vedalaştıktan sonra yola koyulduk. Kim bilir bir daha ne zaman onları göreceğiz?

"Natsu artık kendine gel. Çok az kaldı."

Bunu diyen Happy idi ve haklıydı.

"Ka-pa çene-ni Happy. Bir da-ha senin kumpas-ları-na düşme-yece-ğim."

"O zaman loncaya ilk ben varırsam sorun olmaz."

Dedi ve uçmaya başladı.

"Adi ke-di. (Lucy'ye döner) Lucy aşa-ğıya in-me-me yar-dım et. Böğğğ..."

"Hayır. Artık buna alışsan iyi olur. Buna çözüm bul."

"Adi- böğğğ.."

Zor da olsa kalktı ve kendini aşağıya attı. Neyseki araba yavaş gidiyordu. Hemen kendine geldi ve ellerini ateş kapladı. Son hızla loncaya doğru koşmaya başladı. Bir de Happy'nin kumpaslarına gelmeyeceğim demişti. Yarış olunca kendini tutamıyor.

Bense onların yokluğundaki sessizliğin tadını çıkarıyordum. Gerçekten kafam şişmişti.

Bir süre sonra loncaya yakın yerde durdu ve kısa yürüyüşün ardından varmıştım. Kapıyı açtım. İçeri girdiğimde Natsu ve Happy şaşkınlıkla bir noktaya bakıyordu. Ben de baktığımda şok geçirdim.

Natsu:

Happy ile loncaya doğru yarış yapıyorduk. Kapıya vardığımızda hızımı alamadım. Açtığım gibi kırıldı.

"Wow Happy seni geçtim işte."

Olamaz. Erza geliyor. Ne yapmalıyım? En iyisi meydan okumak...

"Erza gel ve döv-"

Daha sözümü tamamlayamadan kafama bir tane geçirdi. Aslında beklemiyordum (Y. N. tabi ineklerde uçuyordu zaten :)))))) ).

"Kapı, loncanın kapısı... BUNLARIN PARASINI SEN Mİ VERİYON LANNNN"

Bunu diyen usta elini büyüttü ve kafama vurdu.

"BENİM KAFAMLA ALIP VEREMEDİĞİNİZ NE SİZİNN???"

"Kapa çeneni alev kafa. Bunu hakkettin." (Gray)

"Neyi hakkettim buz beyinli (kafa kafaya verirler)"

"Kavga mı istiyorsun sakura kafa"

"Hem de deli gibi buz torbası"

Erza yine bana ama Gray'ye de geçirdi. Oh olsun...

"Natsu, kralın karşısında nasıl kapıyı kırarsın?"

"(Gray'ye döner) Gray, sen bu durumda nasıl Natsu'yu kışkırtırsın?"

"G-gomenne say" (Natsu ve Gray)

Ha? Kral mı? Onun ne işi var burada? Birden Mirajene'nin ona sake verdiği gördüm.

İyi de adamın hareketlerinden sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Daha neden veriyorlardı ki? HİÇ Mİ KAFA YOK ONLARDA???

Arkamda Lucy'yi hissetmemle onu görmem bir oldu.

"Kral?" (Lucy)

"Sahi onun ne işi var orada?" (Natsu)

İhtiyar ağlamasını kesti. Kendini toparladıktan sonra konuştu.

"Natsu, Lucy... Bu görevden sağ sağlim döndünğünüz için ve görevi tamamladığız için gerçekten çok mutluyum. Ama... Loncanın kapısı... (ağlamaya başlar)

"Masterrrr..." (kral hariç herkes)

"Tamam tamam. (burnunu çeker ve devam eder). Bu görevi size kral verdi."

"Nani???..." (Natsu ve Lucy)

"Yiğeni ve eşi son zamanlarda tuhaf davranıyormuş. Ayrıca eserleri duyunca şüphesi artmış ve bize haber verdi. Ben de o sırada Natsu'nun Lucy için loncayı kapattırmasını duydum ve aklıma size verdiğim görev geldi."

Master Makarov:

İşte ceza kısmı. Tüm Fiore kral da dahil olmak üzere bunu öğrendi... (psikopat sırıtış)

Natsu:

Masterin böyle bir şey yapması... Demek bu tür fantazileri varmış...

Kral uykulu bir biçimde yanımıza geldi ve kolunu masterin boynuna attı.

"Hey Makarov. Bahsettiğin kişiler bunlar mı-kabo? (hıçkırır)"

Sanırım bizi tanımadı. Bu halde ben olsam ben de tanımam. Sonuçta bir iki kere karşılaştık. Kabo???

"Evet efendim. Şimdi geldiler."

"Hmm."

Birden ustanın üstünde sızdı. Bir de bu çıktı başımıza.

"Ben uyumuyorum. Bakmayın bana öyle. (hıçkırır)

'Tabii uyumadınız. Çünkü sızdınız.' diye içimden geçirdim.

"Hani Büyük Büyü Oyunları'nda bir balkaba(hıçkırır)ğı sunucu vardı. İşte o benim -kabo."

"Nani??? (herkes)

Aslında böyle bir şeyi tahmin etmiştik. Yinede bozuntuya vermedik.

"Efendim isterseniz revirde bir süre dinlenin. Kendinize gelirsiniz. (tatlı gülümseme)" (Mirajene)

"Gerek yok. Ben iyiyim. (hıçkırır)"

"Ama..."

"Krala karşımı geliyorsun? (her an öldürebilirim bakışı)"

"Ha-hayır efendim."

Mirajene ağlamaya başladı. Hayret, bu sefer Gray ağlatmadı. Ben de dahil onu gören herkes sakinleştirmeye çalıştık. Sanırım bu baskıya dayanamadı ve şeytan-ele geçirmeyi kullandı.

"Sakinim ben. Şimdi gidin başımdan. (sinirli)"

"Ha-hai." (Erza hariç herkes)

Eski haline döndü ve krala yine tatlı bir gülümsemeyle

"O zaman keyfinize bakın." dedi.

Mirajene'nin ruh hali çok çabuk değişebiliyor. Bunu artık kesinlikle unutmam.

"Bu arada size ödülünüzü vereyim. Sağ kol (parmağını şıklatır)" (Y. N. ben uydurdum :D )

Sağ kol kralın yanına geldi ve biraz orta boy çanta getirdi. Vay canına zengin olduk. (gözleri para şeklini alır).

"İşte (hıçkırır) ödülünüz. Düğün hazırlıkları için umarım yeter."

Dü-düğün mü???

"Nani???" (Natsu ve Lucy)

Yazar-chan:

"Tebrikler Natsu, Lucy. Eminim çok güzel bir düğün olur. (gözleri parlar)" (Mirajene)

"Hey ateş kafa. Neden bir şey demedin? Yine de ikinizi de tebrik ederim." (Gray)

"Şimdi gelinlik seçmek gerekicek. Gelinlik, gelinlik, gelinlik... (düşüncelere dalar)" (Erza)

"Juvia çok mutlu. Aşk rakibi başkasıyla evleniyor. Gray-sama bana kaldı." (Juvia :D)

"Lucy-san, Natsu-san sizi tebrik ederim. Zaten birbirinize çok yakışıyordunuz. Kim bilir çocuklarınız ne kadar tatlı olur?" (Wendy)

"Haklısın Wendy. Biz de onlara abilik ablalık yaparız." (Romeo)

"Umarım orada içki bulunur." (Cana)

"Erkek adam dediğin evlenir." (Elfman)

"Abi kadınlar da evlenir. Bu arada tebrik ederim. Umarım mutlu olursunuz." (Lisanna)

"Abini daha tanıyamadın mı? Elfman bu. Neyse tebrik ederim." (Evergreen)

"Bebeklerim o gün sizin için uçacak." (Biskolow)

"Salamander ve evlilik ha? Umarım sonu iyidir." (Luxas)

"Yıldırım takımı da sessiz kalamazdı zaten. Ben de tebrik ederim." (Freed)

"Natsu'dan beklenmeyen haraketler. Belki onu olgunlaştırır." (Makao)

"İlk kez Makao ile aynı fikirdeyim." (Wakaba)

"Umarım Levy'yi de gelinlikler içinde görebiliriz" (Jet ve Droy)

"Biz size yardım ederiz. Hazırlıklar için bize güvenin." (Bisca ve Alzack)

"Mutluluğun resmi için güzel bir gün olacak" (Reedus)

"İnsanların içindeki mutluluğun çığlıklarını şimdiden duyabiliyorum." (Warren)

"Yare yare. Bir olay için çok gürültü çıkarıyorlar." (Carla)

"Bizim düğünümüz nasıl olacak? Umarım bol bol balık olur." (Happy)

"Bence sen balıklarla evlen. Onlar seni gerçekten mutlu ediyorlar. (gider)" (Carla)

"Carla... (ağlamaklı)" (Happy)

O sırada ışıklar kapanır. Ve sahnede ışıklar yanmaya başlar. Orada Gajeel, Levy ve Lily vardı. Gajeel'in elinde gitar vardır ve Levy ile sandalyelere otururken Lily savaş formuna girmiştir.

"Bu şarkı evlenecek çiftimize gelsin. 'Zubi doo bup'." (Gajeel)

Gajeel şarkısını söylerken Levy de biraz kısık sesle eşlik ediyordur. Lily ise onlara atılan eşyaları savuşturuyordur.

"Yuhhh, yuhhhh. İn aşağıya. Seni istemiyoruz." (Natsu, Lucy ve kral hariç herkes)

"Kesin şamatayı." (Kral)

Öyle bir söylemişir ki herkes susmuştur. Merakla ona baktılar.

"Sesiniz birbirine çok uygun.(hıçkırır). Sanırım onlarla çifte düğün yaparsınız herkes çok sevinir. (hıçkırır) Evet, evet çifte düğün." (Kral)

"Nani???" (Natsu ve Lucy dışında herkes)

Tüm bu olaylar sırasında Natsu ve Lucy kendilerinde değildirler. Sonuçta daha yeni birbirlerine açılmışlardır. Şimdi ise evlilik çıkmıştır.

"He-hey yaşlı adam. Ben hayatta Salamander ile aynı gün evlenmem." (Gajeel)

Natsu bunu duyunca hemen kendine gelir.

"Sanki seninle aynı gün evlenmek isteyen var pas yığını." (Natsu)

"Ben de onu diyorum. Hey sen kime pas yığını diyorsun?" (Gajeel)

"Tabii ki de sana diyorum metal kafa." (Natsu)

"Görürsün biz sizden önce evlenecğiz." (Gajeel)

"Hayır biz sizden önce evleneceğiz." (Natsu)

"Ga-gajeel." (Levy)

Gajeel ona meşhur gülümsemesini yapar. Aslında bu ona seni seviyorum deme şekliydi. Levy de kızarır ve yüzünü yana çevirir.

Ancak bu romantik an kısa sürer. Çünkü Natsu Gajeel'in kendisini takmadığını anlayınca ona bir yumruk atar. Tabii Gajeel de karşılık verir. Tam bu sırada Master Makarov onları ayırır.

"Durun artık." (Master Makarov) 

Bunu derken büyümüştür. Ve hemen ardından küçülmüştür. Natsu ve Gajeel şaşkın bir şekilde Master'e bakarlar. (multi)

"BİR DE BAŞIMIZA DÜĞÜN ÇIKTI E Mİ? HATTA İKİ TANE.. BUNLARI HANGİ PARAYLA HAZIRLICAM BEN???" (Master Makarov)

Kral yine kolunu atar.

"Merak etme. Tüm masraflar benden. Ama çifte düğün olacak. İlk kez bir çifte düğün yapıyorum." (Kral)

"Ama biz-" (Natsu ve Gajeel)

"(tekrar büyür) ÇİFTE DÜĞÜN O KADAR..." (Master Makarov)

"Ha-hai" (Natsu ve Gajeel)

Lucy ise olayların şokunu hala atlatamamıştır. Eli ayağı öylece donmuştur. Ne yapacağını düşünmektedir. Mutlu muydu? Sonuçta sevdiği adamdı. Neden mutlu olmasın ki. Onu tanıyordu da. Yine de erken olduğunu düşünüyordu. Ama loncada çoktan düğün havası yayılmiştı. Ayrıca arkadaşıyla aynı gün evlenecekti. O sırada Natsu yanına gelir.

"Lucy?" (Natsu)

Lucy bir şey demez. Sadece sarılır...

Juvia zorla Gray'in koluna girer. Ve kralın karşısına geçerler.

"Juvia da aşk rakibi ve Levy ile aynı gün Gray-samaylaevlenmek istiyor. Lütfen Kral-sama..."

Kral öylece bakar.

"Cık. Siz yakışmıyorsunuz." (Kral)

Juvia o sırada öyle bir ağlarki loncaya su basar.

Merak etmeyin ileriki bölümlerde Gruvia da olacak :))))))

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro