Okuldan çıkmış eve gidiyordum.Hava yağmurlu ve şimşekler çakıyordu böyle havaları çok seviyorum bazı insanlar güneşi sever onlara mutluluk kattığını söyler ama ben o insanlardan değilim oldum olası şimşek ve yağmurun bana mutluluk kattığını düşünürüm.Eve geldiğimde odama çıktım ve telefonuma bi mesaj geldi bilinmeyen numaraydı'evinizin bi sokak ötesindeki parka gel konuşmamız gerken şeyler var'aslında böyle şeylere gitmemem gerekirdi ama merak ettiğim için hemen üzerimi değiştirdim yağmur biraz dinmiş ama yinede üzerime siyah eşofmanımı ,tişörtümü ve üzerine kırmızı siyah kapüşonlu ceketimi giydim annem işte olduğu için anahtarımı aldım parka gitmeye başladım.Parka geldiğimde kimse yoktu telefonumu elime alıp 'ben geldim nerdesin' yazdım hemen ardından cevap geldi 'parkın köşesindeki siyah arabanın oraya gel' bu kimse beni bildiğin kullanıyodu ama ben yinede gittim ve arabanın yanına gittiğimde kapıyı açıp "içeri gel"dedi arabaya bindim adamın suratına baktım bu adamı tanımıyordum;
"Ne konuşucaz benden ne istiyosun"
"Hiç birine dokunduğunda onun senin hakkında ne düşündüğünü gördün mü veya sinirlendiğinde gözlerinin rengi değişti mi"evet bunlar küçüklüğümden beri olan şeylerdi ama bunları annemler bile bilmiyodu bu adam nerden biliyo du?
"Evet oluyo ve bunu sen nereden biliyosun bunu annemler bile bilmiyo"
"Bunu öğrenmen için ölmen lazım bunu kendin de yapabilirsin bende ama sadece ölmen gerek öldüğünde bambaşka bi dünyada olucaksın"
"Ha ha çok komiksin gerçekten "dedim ve kapının kolunu açarak arabadan indim"beni bi daha arama"gerçekten kendimi öldüreçeğimi mi düşünüyodu hemde 16.yaş günümden bir gün önce kafayı yemiş olmalı.Parktan uzaklaştım eve girdim ve telefonuma tekrar mesaj geldi 'evet bu saçma ama eğer bugün kendi isteğinle ölmezsen gece biri seni öldürücek ve o kişi ben olmıycam' hemen cevap yazdım'buyursun gelsin ve beni öldürsün' dedim ve telefonumu bırakarak duşa girdim akşam doğum günü partim var ve bunun için güzel bi uyku çekmem gerekiyodu duştan çıkıp giyindim saçlarımı kuruttum ve yatağa girip uykuya daldım.Uyandığımda saat altıydı daha dışarı çıkmamıza üç saat vardı annem işten erken gelicekti ama babam yurt dışında olduğu için bir süre gelemiycekti o yüzden sabaha kadar eğlene bilirdim.Kalktım ve annemin arabası burdamı diye camdan baktım yoktu ama parktaki siyah araba burdaydı beni evime kadar takip etmesi sinirlerimi bozdu ve merdivenlerden hızlıca inerek arabanın yanına gittim benim geldiğimi gördüğü için arabadan indi ve kapısına yaslandı;
"Ne hatle beni evime kadar takip ediyosun?"
"Merak etme bu geceden sonra beni tek görüceğin yer iyilerin ve kötülerin okulu"
"Sen kafayı falan mı yedin beni takip etmeyi bırak bi daha da karşıma çıkma"dedim ve eve girdim beş dk sonra annem geldi ve yemeği yedik masayı topladıktan sonra saate baktım bir buçuk saat kalmıştı gidip saçlarımı düzleştirdim ve kırmızı bir elbise ile kırmızı topuklu ayakkabılarımı giydim. Aksesuar olarak annemin bi önceki doğum günümde aldığı kolye ve bileklik takımını takdım.Hazır olduğum için arkadaşlarmı beklemeye başladım saat 20.40dı ve doğum günü partimin başlamasını yirmi dk vardı hemen Seline yazdın'knk daha gelmiyomusunuz ben hazırım' beş dk sonra mesaj geldi'geldik bebek aşağıdayız'hızlıca annemle vedalaşıp aşağıya indim beni almaya Selin ve Mert gelmişlerdi onlar benim en iyi kankalarımdı ama ikisi sevgililerdi (ben ikisinin yanında hep yanlız kaldım) Mert arksına döndü ve bana bi paket uzattı ve Selin "bizimki diğerlerinden ayrı olsun istedik mutlu yıllar kardeşim "dedi ve Mert devam etti"mutlu yıllar Beyza iyi ki birlikte büyüdük senden iyi kardeş bulamazdım" evet bunu demesinin sebebi ağabeyinin eskiden uyuşturucu bağımlısı olduğuydu ama şu an tedavi gördü ve sağlıklıydı ama hâlâ psikolojisi iyi değildi Mert arabayı çalıştırdı ve Selin gilin viklasına sürdü.Eve girdiğimizde çok eğlendik neredeyse okuldaki tüm onuncu sınıflar vardı pasta kesildi içkiler dağıtıldı yaşımız ne kadar küçük olsa da....

BİR KAÇ SAAT SONRA
      Saat ikiye geliyodu ve hepimiz deliler gibi sarhoştuk birisi ayağa kalktı ve bağırarak hadi havuza girelim dedi.Tabi kide hiç kimse bunu hayır demedi doğum günü çocuğu ben olduğum için atlama açılışını ben yaptım sonrasında da herkes havuza atladı biraz bekledikten sonra biri çatıdan "uhuhuuuuğğğğ"diye bağırarak atladı ve benim üzerime düştü sonrası karanlık.Hiç bir şey hatırlamıyorum ve çocuğun dediği gibi ben bu gece hayatıma gözlerimi yumdum acaba beni ilerisinde beler bekliyor.

Gözlerimi açtığımda bir uçurumun kenarındaydım öldüğümü biliyodum ama buraya nasıl gelmiştim?bu soruyu kafamdan atıp tekrar ölmeyi denemeye karar verdim ve kendimi uçurumdan aşağıya attım uçurum o kadar yüksekti ki sonu gelmiyordu yere yaklaşmıştım içimde bi korku belirdi ama az sonra belimde iki kırmızı kanat belirdi ve beni yıkarıya geri çıkardı.Bunun olabilmesi gerçek miydi ben neydim ben aslında kimdim hiç bir fikrim yoktu ama bunu elinde sonunda öğrenicektim.
     Yukarıya çıktığımda karşıma o çıktı sırtından çıkan kos kocaman kanatlarıyla kanatları kırmızı ve siyah renklerle kaplıydı yanında da bi erkek vardı ama bu erkek ondan farklıydı  kanatları beyazdı ve tahminen onunla aynı yaştaydı beni takip eden çocuk konuşmaya başladı;
      "Ben Ateş şunu söylemem gerekir ki ben kötülerin çocuğuyum ve buda iyilerin çocuğu"dedi alaycı bi tavırla anlaşılan ikisi iyi anlaşamıyorlardı diğer çocuk Ateşin sözünü bölerek"adım bu değil Deniz ben büyük meleğin oğluyum ve Ateşde şeytanın oğlu iyiler ve kötülerin okuluna hoş geldin"dedi.Ateş devam etti "umarım sınavlardan geçe bilirsin çünkü melek veya şeytan olman bundan ibaret ama beni boşuna yer yüzüne göndermiş olamazlar senin özel güçlerin yer yüzündeyken belliydi büyük atanın seçtiği kutsal güçleri olan bi kız varmış geçmişte ama o burdan atılmış yer yüzüne bi çocuk bırakmış o sen olabilirsin  veya olmayabilirsin bu geçeceğin özel güç ve irada derslerinde belli olucak sana şimdiden bol şans"dedi ve yanına kırmızı kanatlı güçlü birine benzeyen bi kız geldi kız direk Ateşin dudağına yapıştı Deniz onlara ben gibi iğrenerek baktı ve Ateş bunu farkederek kızı itti Deniz konuşmaya başladı "evet sınava hazırmısın ama sana önce yer yüzünde kullandığın isimden farklı bi isim bulmalıyız "dedi ve düşünüyomuş gibi yaparak elini çenesine koydu ama Ateş durur mu tabi kide hayır direk"Alev olsun çok güzel tam bi kötü kız ismi "dedi evet bu ismi beğenmiştim ama ardından Deniz "bence Su olmalı "dedi bi süre düşündüm ve sonrasında cevap verdim"Alevsu olsun istediğiniz gibi seslenirsiniz "dedim ikiside onayladılar ve Ateş lafa daldı"hadi artık gitmemiz lazım yoksa sınavına geç kalıcağız sana tavsiye kalbinle değil aklına hitab et ve aklından ne geçiyosa onu yap asla karşına çıkana inanma ve şunu unutma biz kötüleriz istediğimiz zaman yalan söyleriz iyilerden bir farkımız bu bizi böyle ayırt et Alevsu"dedi ve daha uçmayı bilmediğim için ikiside kollarımdan tuttu ve beni sınav yerine götürmeye başladılar.

Umarım beğenmişsinizdir beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕seviliyorsunuz....