ÖZÜR

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

    Odasında yalnız başınaydı. Yatağında bir ceset gibi uzanıyordu. Donuk bakışları Lara'nın fotoğrafında kilitlenmişlerdi. Bedeni yukarı aşağı inip durmasa öldüğü sanılabilirdi. Kardeşinin katili ile karşı karşıyaydı. Kardeşi toprağın altındayken katili hak ettiği gibi cezasını çekmemekle kalmamış, aynı zamanda başka bir kadının duygularıyla oynamış ve bir başkasını da öldürmüştü. Eğer o adam gerekli cezayı almış olsaydı Cansu'nun duygularıyla oynayamayacak ve Leyla ile Lara'yı öldürmeyecekti.

"Çok özür dilerim. Yanında olamadığım için çok özür dilerim." fotoğraftan ayırmadı gözlerini. Komodinin üstünden telefonunu aldı Fedua'yı aradı.

"Bize gelmen gerekiyor. Konuşmalıyız." sesi emrediciydi. Fedua'nın cevap vermesini beklemeden yüzüne kapadı telefonu.




     Yarım saat sonra Fedua ile karşılıklı oturuyordu Mısra. Fedua'yı konuşmak için çağırmasına rağmen saçma bir şekilde susuyordu. Fedua, Mısra'nın  suskunluğunun sona ermesini sabırla beklemeye başladı. Konuşması için zorlamak istemiyordu. Çünkü gözleri dökülmeyi bekleyen yaşlar tarafından istila edilmişlerdi. Mısra gözlerini yumdu ve yumruklarını sıktı.

"Lara'nın başına gelenleri biliyor muydun?" gözlerini yavaşça araladı. Bu kez Fedua gözlerini devirdi. Ağzından koca bir nefes çekti içine ve yavaşça geri verdikten sonra "Biliyordum." diye  fısıldadı.

"Asaf anlattı. Ağlamadan anlatmadığı tek bir kelimesi dahi olmadı." sustu ve Mısra'ya baktı. Lara'nın fotoğrafını eline almıştı. Yalnızca ona bakıyordu.

"Peki Lara Doğanay'ı mı seviyordu?" diye sordu gözlerini fotoğraftan ayırmadan. Fedua kafasını yana yatırdı. Parmağıyla oynamaya başladı.

"Seviyordu ama bu çok kısa sürdü. Doğanay'ın seni sevdiğini fark edince ve sen de Doğanay'a karşı olan hislerini ona anlatınca onu sevmemek için çok uğraştı. Liseye geçtiğimiz zaman da Doğanay sana çıkma teklifi edince ve de Emir ile tanışınca bütünüyle unuttu."

"Neden bana anlatmadı? Neden ben varken sen?" gözlerinin çevresini istila eden yaşlar yanaklarından kayıp fotoğrafın camına damlıyordu. 

"Sen onun diğer yarısıyken ve sen mutluyken bunu gelip sana anlatmış olsaydı eğer ikiniz de mutsuz olacaktınız. Oysa zaten Lara Emir ile tanıştıktan sonra gerçekten çok mutlu oldu."

"Sen bunları nasıl öğrendin?" diye sordu Fedua merakla.

"Lara'nın başına gelenleri tesadüfen başka birinden öğrendim. Uzun hikâye. Doğanay ile ilgili olan kısmı da Peri söyledi. Aynı zamanda hamile olduğunu da söyledi gelmişken." Fedua ayağa fırladı hayretler içinde. 

"Ne?" diye çığlık attı.

"Dahası beni nikâhlarına da davet etme nezaketinde bulundu." gözleri hâlâ fotoğrafı sarmaya devam ediyordu.

"Yüzsüze bak!" diye sesini yükseltti Fedua öfkeyle. Öfkeden köpürmek üzereydi.

"Gitmeyeceksin herhalde."

"Gideceğim." kafasını kaldırıp Fedua ile göz göze geldi. Kesinlikle gitmeye kararlıydı.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro