15 ❥ He Doesn't Love Me

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

Sehun gözlerini ovuştururak kendini gecenin ikisinde uyandıran hyungu Chanyeol' e küfürler saydırıyordu...

"Hyung beni bu saatte niye uyandırdın ? "

Chanyeol kardeşinin üzerinden yorganı hızla çekti. "Çünkü seninle pes oynayacağız. "

"Hyung sarhoş musun amk ? Nereden çıktı bu aptalca şey ?"

"Sarhoş falan değilim. Sadece şu Baekhyun olayını çözmek istiyorum."

"Oyun oynayarak mı çözeceksin ?"

"Sayılır. Aslında sana meydan okuyorum. Bu oyunda kim yenilirse Baekhyun 'a veda edecek. "

Sehun gözlerini büyüttü. "Peste iyi olmadığımı biliyorsun."

"Umrumda değil kalk hadi. "

"Yarın oynarız şimdi uykum var."

"Şimdi oynayacağız."

Sehun kapattığı gözlerini yeniden açtı. "Hyung küfür etmemi istemiyorsan siktir git şuradan."

"Kalk velet. Bu işi yarına bırakamam."

"Yahh..Hyung.." Chanyeol Sehun'un tüm itirazlarına rağmen onu yataktan kaldırıp oyun odasına götürdü. Chanyeol kapıyı açarken Sehun söylenip duruyordu.

"Günler torbaya mı girdi de gecenin bir yarısı aklına bu saçma sapan şey geldi kaçık herif."

Chanyeol eliyle Sehun'un koluna vurup sus işareti yaptı. Odanın derinliklerinde uyuyan kişiyi başıyla işaret etti.

"Sence kim o hyung?"

"Jongin olmasın Sehun. "

Bunun üzerine Sehun kıkırdadı. " Vay be daha evleneli kısa bir süre oldu ama Jongin yatağından kovuluyor."

"Hadi biraz Jongin'le dalga geçelim ha ?" Soruyu sorarken Chanyeol Sehun'a bakıyordu.

Sehun şaşkınca Chanyeol 'e bakarak plastation'u gösterdi.

"Ama hyung biz pes oynamayacak mıydık?"

"Bırak şimdi pesi aptal. Elimize kırk yılda bir dalga malzemesi geçmiş biz oturup pes mi oynayacağız ?"

"Haklısın hyung.. Hadi dalga geçelim Jongin ile.."

Sehun koltuğun yanına diz çöktü. Chanyeol 'de bir iki üç deyip çarşafı yatan kişinin üzerinden çektiler. Uyuyan kişinin Jongin değilde Kyungsoo olduğunu farkettiklerinde Sehun poposunun üzerine düştü. Chanyeol 'ün de ağzı şaşkınlıktan beş karış açılmıştı.

"KYUNGSOO ? "

Kyungsoo gözlerini yavaşça araladı. Sehun ve Chanyeol 'ü karşısında görünce aniden koltuktan kalktı. Onlara yakalandığı için vücudunu yoğun bir korku sarmıştı. Adrenalin seviyeside doruktaydı. Ne olursa olsun o ikisi Jongin'le arasının bozuk olduğunu öğrenmemeliydiler...

"Neden odanda değilsin Kyungsoo hyung ?"

"Sehun sen bir sus." Diyerek susması için kardeşine baktı. Sehun itaat edince yeniden Kyungsoo'ya döndü.

"Jongin ile probleminizin düzelmesi için konuşacağım."

Kyungsoo başını sağa sola salladı. "H-hayır Chanyeol. Yanlış anladın. Aramızda bir problem yok. Gerçekten."

"O zaman neden yatağında değilde burada uyuyorsun ?"

"Şeyden dolayı.."

"Neyden dolayı Kyungsoo ?"

"Demek buradasın jagi." Bütün başlar Jongin'e çevrilmişti. Oda arabasını sürerek onların yanına geliyordu.

"Neler oluyor burada Jongin? Kyungsoo'yu neden odadan kovdun ?"

"Chanyeol ben onu odadan falan kovmadım. Ayağımda alçı var diye beni rahatsız etmek istemedi. Ben ne kadar sorun olmaz desemde uyuduğum zaman yanımdan gitmiş."

"Odanızdaki koltukta uyuması gerekirken burada burada uyuması sence de biraz çelişkili değil mi Chanyeol hyung ?"

Jongin cevap vermeye hazırlanıyordu ki Kyungsoo lafa girdi. "Çünkü o koltuk küçük ve rahatsız edici. Bundan ötürü buraya gelmiştim."

------------- ✿ ✿ ✿ -------------

"Az kalsın senin yüzünden aramızın bozuk olduğu ortaya çıkacaktı."

Jongin'in kendine nefretle sarfettiği sözler üzerine başını yere eğdi Kyungsoo.

"Ama beni kovdun. Bende yatacak yer olarak orayı seçtim."

"Seni odadan kovmak için haklı sebeplerim olduğu halde beni nasıl suçlu bulursun ?" Diye bağırdı Jongin.

Kyungsoo bunun üzerine tüm gururunu bir kenara bırakıp Jongin'in önünde diz çöktü. Ardından ellerini birbirine sürmeye başladı.

"Biliyorum haklısın. Hemde çok fazla haklısın. Yixing'in yanına gitmem hataydı. Ama beni affet Jongin. Ve lütfen benden boşanma. Yalvarıyorum sana."

Kyungsoo'nun ağladığını görmek Jongin'in üzülmesine sebep oluyordu.

"Ağlama ve ayağa kalk Soo.."

"Hayır istediklerinin hiçbirini yapmayacağım. Sen beni affedesiye kadar buradan bir yere gitmeyeceğim."

"Ağzında kuş tutsan bile seni affetmeyeceğim Kyungsoo."

Kyungsoo Jongin'e yaklaştı bunun üzerine..." Ama ben yanlış bir şey yapmadım. Aynısı senin başına gelseydi hesap sormak için gitmez miydin ?"

"Senin oraya hesap sormaya gider gibi bir halin yoktu. Resmen herifle öpüşmeye gitmişsin.." Sonlara doğru Jongin'in sesi yükseldi. Kyungsoo'nun Yixing'le öpüştüğü fotoğraf aklına geldikçe sinirleri tepesine çıkıyordu.

"Yixing'in beni zorla öptüğünü daha kaç kere söylemem gerekiyor Jongin?"

"Bu kadar çok yalan söyleyen biriyle evli kalmak işkence gibi.. Neyseki en yakın zamanda senden kurtulacağım."

"Sana yemin ederim yalan söylemiyorum Jongin ve lütfen beni bırakma."

Jongin sinirle gülmeye başladı. "Benden kurtulursan aşkın Yixing'e kavuşursun işte fena mı ?" Kyungsoo'nun hala Yixing'e ait olduğu fikri Jongin'in sinir ediyordu. Aklından Yixing'i öldürme planları bile yapıyordu.

"Yeter artık. Bana sürekli Yixing 'le beraber olmak istiyorsun deyip durma. Doğru önceden o bu hayattaki en değerli varlığımdı. Bugün bile gittiğimde belki her şey eskisi gibi olur diye düşündüm. Ama sonra onun gerçek yüzünü gördüm. Ve o an anladım ki o artık benim aşık olduğum adam değildi."

Jongin bunları duyunca sıkıntıyla nefesini dışarı verdi. Gözleri de dolmaya başladı bunun üzerine..."Eğer bugün gittiğinde o sana yüz verseydi ya da beklediğin gibi kalsaydı beni terkedip ona gidecektin değil mi?"

Kyungsoo başını sağa sola salladı. Aklından böyle şeyler geçmemişti. Tamam doğruydu böyle şeyler gerçekten de düşünmüştü. Lakin Jongin'i terk edip Yixing'e gitmek aklının ucundan bile geçmemişti..

"Seni terketme ihtimali aklımın ucundan bile geçmedi Jongin..Yemin ederim."

"Ben anladım anlayacağımı. " Jongin melankolik bir tavırla tekerlekli sandalyesini hareket ettirmeye başladı. Lakin Kyungsoo onun önüne geçip gitmesini engelledi.

"Her ne kadar da olsa sen aksini düşünsende yeminle seni terketmeyı düşünmedim."

"Artık ne desen boş Kyungsoo. Gözlerinde Yixing'e olan aşkını görüyorum."

"Lanet olası kafan mı basmıyor yoksa dediklerimi mi algılayamıyor musun? Ona karşı olan hislerim sadece nefretten ibaret.. Anladın mı nefretten ibaret."

"Tamam o zaman gözlerimin içine bak ve beni sevdiğini söyle."

"B-buda nereden çıktı Jongin."

"Eğer beni sevdiğini söylersen boşanmaktan vazgeçip seni affedecegim."

Kyungsoo heyecanla gülümsedi. Bağışlanmak için bir fırsat doğmuştu. Jongin'e karşı bir şey hissetmesede bu iki sözcüğü söylemek hiç zor gelmeyecekti. Derince nefes alıp Jongin'in gözlerinin içine baktı. Seni seviyorum demeye çalışıyordu. Ama olmuyordu sürekli kekeleyip duruyordu. Nefes alışverişleri de hızlanmıştı üstelik.. Jongin'e bu sözü sarfetmek kalbini hızlandırıyordu.

Kyungsoo 'nun iki kelimeyi bir türlü söyleyememesi üzerine Jongin buruk bir biçimde gülümsedi.

"Daha beni sevdiğini bile söyleyemiyorsun. "

BÖLÜM SONU ↻

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro