16 ❥ Believe Me..I'm Innocent

Màu nền
Font chữ
Font size
Chiều cao dòng

Chanyeol yeni projesi önüne almıştı incelemeye başlamıştı..Lakin proje hakkında bazı eksik veriler vardı. Eksik verilerde dolabın üst kısmında duran dosyanın içindeydi. Bu yüzden Chanyeol dosyayı alması için sekreteri Irene'a talimat verdi. Irene ise bir sandalye yardımıyla yukarı çıktı. Lakin boyu yetmiyordu daha yükseğe en önemlisi de dosyanın nerede olduğunu bulamıyordu. Bunun üzerine Chanyeol oflayarak koltuğundan kalkıp sekreterinin yanına gitti.

"Bak işte şu kırmızı kaplı kitabın yanında olan."

"Bu mu efendim ?"

"Hayır onun yanındaki.."

Irene defteri almaya çalışıyordu lakin şimdide yeni bir sorun olmuştu. Boyu oraya yetmiyordu. Biraz daha bedenini esnetmeye ve oraya ulaşmaya çalışıyordu ta ki dengesini kaybedesiye kadar...Tam yere düşeceği sırada patronu Chanyeol onu yakalamış ve düşmesini önlemişti. Lakin bu tutuş zavallı kızın utanmasına yol açıyordu. Çünkü gelin tarzı şeklinde kucağına düşmüştü patronunun....Ve o ikisi uzaktan hiç normal bir durumda görünmüyordu...

O esnada kapı aniden açıldı. İkisi aynı anda gelen kişiye baktı. Gelen kişi Baekhyun'dan başkası değildi. Baekhyun onların haline şaşkınca bakmaya başladı .

"B-ben böldüğüm için özür dilerim." Bunu der demez odadan koşarak çıktı.

"Bak her şey göründüğü gibi değil." Diye arkasından seslendiysede sesini duyurmadı. Hemen Irene'i kucağında indirdi ve koşar adımlarla sekreter çocuğun peşinden gitti.

"Baekhyun yanlış anladın.." diyerek onu kolundan tutup kendine çevirdi.

"Ben anladım anlayacağımı.. Senin yeniden açıklamana gerek yok. Senin eğlence olsun diye benim peşimde koştuğunu anladım."

"Lanet olsun ben öyle biri değilim."

"Kesin değilsindir." Baekhyun ondan kurtularak Başkan Junmyeon'un odasına doğru yürümeye başladı.

"Sana olan aşkımı görememen sinirimi bozuyor. "

"Sekreter kıza olan aşkını demek istedin herhalde."
Baekhyun kapıyı iki kere tıklayıp içeri girdi. Chanyeol 'de ardından...Ve bağırmaya devam etti.. "Ben düz değilim anlamıyor musun beni?"

"Hey neler oluyor ?"

Chanyeol abisinin odasına girdiğini yeni farketmişti. Ve onu görünce aklına gelen şeyle durdu.

"Bir sorun yok.. Sadece küçük bir yanlış anlaşılma. Herneyse onunla bu konuyu daha sonra konuşuruz." Koltuklardan birine oturdu. "Ayrıca seni gördüğüm iyi oldu hyung..Sana anlatmam gereken önemli bir mesele var."

"Ne hakkında ?" Merakla sordu bu soruyu Junmyeon..

"Jongin ve Kyungsoo hakkında.."

"Ne olmuş onlara.."

"Hyung durum vahim. Jongin, çocuğa her şeyi dar ediyor. Sürekli bir tersleme peşinde..Daha geçen gün Jongin alçısını çıkartmaya gidiyordu. Kyungsoo 'da gelmek istedi. Peki Jongin ne yaptı? Çocuğa etmediği hakaret kalmadı. "

"Bu bizim sorunumuz değil Chanyeol."

"Hyung bizim de sorunumuz tabiki de..Yarın bir gün boşanırlarsa olan bize olur."

Kardeşinin dediklerine hak vermişti Junmyeon..."O zaman önerin ne ?"

"Onları birleştirmeye çalışalım. Mesela bugün onları romantik bir akşam yemeğine gönderebiliriz. Ya da hizmetçilere talimat veririz onlar bir şeyler yapar bizde onları baş başa bırakırız.."

"İkinci dediğin kulağa güzel geliyor. Şimdi evdekileri arayıp yapmaları gereken talimatları vereceğim."

------------- ✿ ✿ ✿ -------------

Biraz hava almak için dışarı çıkmıştı Kyungsoo..Bu süre zarfında yaşananları bir süreliğine de olsa kafasından atıp hiçbir problemi olmayan bir insan gibi davranacaktı. Uzun bir aradan sonra gülümsedi böylelikle...Havanın kokusunu içine çekti ardından..O esnada kendiyle beraber hareket eden siyah renkli lüks bir arabayı farketti. Arabanın sürücüsü de bir sapık gibi kendisini dikizliyordu. Kyungsoo bu durumdan rahatsız olup başını çevirdi ve arabanın içindeki adamla sinirle baktı. Lakin yüzünü yoğun bir şaşkınlık kaplamıştı.

"Yixing sen ?"

Bunun üzerine Yixing gülümseyerek arabadan indi..

"Senin için buradayım hayatım."

"Bana hayatım deme.." diyerek etrafa bakınmaya başladı genç adam. Çünkü burası evlerinden çok uzakta bir yer değildi. Evdekilerden birine yakalanmak korkuyordu işin doğrusu.

"Kyungsoo lütfen bana böyle davranma. Beni hiçbir karşılık beklemeden seven Kyungsoo'yu geri istiyorum. "

"Seni seven Kyungsoo artık yok. "

Yixing onun koluna dokundu..Islanmış gözleride bu hareketine eşlik ediyordu. "Böyle deme..Bu kalbimi kırıyor."

"Umrumda mı sanıyorsun ? "

"Kyungsoo..Hayatım.."

"Git buradan Yixing. Beni de unut. Hayatında hiç olmamışım gibi davran."

"Kim Kyungsoo!!!"

Kyungsoo, Jongin'in sesiyle irkildi. Şimdi ayvayı yemişti işte..Korktuğu ne varsa başına gelmek zorundamıydı..

Jongin sinirle onların yanına gitti. Kyungsoo'nun kolunu Yixing'ten kurtardı..

"Jongin bak ben.."

"Sen ne ha lanet olasıca ? "

"Bir daha ona sakın bağırma." Yixing tehditkar bakışlar yolluyordu Jongin'e ..Jongin bu durumu görünce dahada sinirlenmişti. Kyungsoo ise gerilen ortamdan rahatsızlık duyuyor bu durumun bir an önce sona ermesini istiyordu.

"Eşimle arama girmeye nasıl cüret edersin ?." Diyerek Yixing' in suratına yumruğu geçirdi. Yixing yumrukla neye uğradığını şaşırmış birazda sendelemişti.. Elini kanayan ağzına götürdü. Jongin bunun hesabını kesinlikle verecekti. Karşılık vermesine ramak kala Kyungsoo ikisinin arasına girdi..

"Yixing hayır ! Sakın ona vurma.."

İstemeyerekte olsa elini indirmek zorunda kaldı.

"Ama o sana bağırıyor.."

"Senin bana yaptıklarının ya----"

"Hayatım lütfen. Senin istediğin gibi bir adama dönüşeceğim. "

"Bak hala bana ait olana neler diyor!!"

"Kapa çeneni asyalı zenci. Sen onu haketmiyorsun bile.."

"Sevgilisini kullanan piç kurusu mu bana bunu diyor ha. Son duanı et çinli, çünkü ölümün benim elimden olacak.."

"Jongin kes şunu. Ve eve gidelim lütfen.." Kyungsoo ,Jongin' i zapt etmeye çalışıyordu.

"Eve gideceğiz tabiki ama şu piçi öldürdükten sonra.."

"Bırak şunu Kyungsoo. Gelsinde ona gününü göstereyim. " Dedikten sonra ceketini çıkarıp arabanın içine attı ve kollarını kıvırdı.

"Yeter!! İkinizde kesin şunu artık."

------------- ✿ ✿ ✿ -------------

Kyungsoo zorlada olsa olası bir kavga durumunu önleyerek Jongin 'i eve getirmişti.. Yalnız o ikisi eve girdiklerinde ufak çaplı bir şok geçirmişlerdi. Çünkü evin bir kısmı güllerle serpiştirilmiş salon kısmında ise büyük bir masa yemeklerle donatılmıştı. Bu masanın üzerinde küçük bir not bulmuşlardı. Notta ise bu küçük jestin ikisi için olduğunu ayrıca bugün eve gelmeyeceklerini bildirmişlerdi.

Bugün ki olan tatsız hadiseden dolayı tabiki de Jongin Kyungsoo' yla beraber yemeyecekti. Sinirinden bütün hazırlanan şeyleri dağıtmaya başladı. Sinirini bunlardan çıkaracağa benziyordu.

"Jongin buna bir son ver !" Diye bağırdı Kyungsoo.

"Sesini duymak istemiyorum. O yüzden sus !"

"Bütün evi dağıtmana göz mü yumayım?"

Jongin onun sorusunu umarsamadı. Ve elindeki vazoyu yere attı.

"Neden ona gittin ?"

"Ben ona falan gitmedim."

"Yine yalan söylüyorsun."

"Jongin ben yalan söylemiyorum bak bugün canım sıkıldı ve dışarı çıktım. Yixing'i de o sayede gördüm."

"Sevgilinle görüşmeni engellemek için seni eve mi hapsetmem gerekiyor ? Ya da yasaklar mı koymalıyım ? "

"Yixing benim sevgilim değil. Lütfen bana inan ben masumum. Hiçbir suçum yok."

Jongin sanki onu duymuyor gibiydi. Ve üzerine doğru geliyordu. Kyungsoo bu hamleye karşılık geriye doğru adımlar atıyordu. En sonunda duvar ve Jongin'in arasında kaldı. Bu durum kalp atışlarının hızlanmasına yol açıyordu.

"Evet evet öyle yaparsam belki aklın başına gelir ."

"Ne yapacaksın.." dedi yutkunarak..

"Birazdan görürsün.. " Kyungsoo'yu kolundan tutup sürüklemeye başladı. Kyungsoo zorluk çıkarınca Jongin onu omzuna aldı.

"İndir beni aşağı Jongin."

"Kime diyorum yah." Jongin'in sırtına vuruyordu iki eliylede.. Jongin odalarının önüne gelince durdu ve çocuğu aşağı indirdi..

"İçeri gir Kyungsoo.."

"Ne yapacağını söyle önce.."

"Seni birgün boyunca bu odaya kilitleyeceğim. Bunu ceza gibi gör olur mu ?"

"Hayır bu olmayacak ? " Diyerek koşmaya başladı Kyungsoo..Jongin'in kendini odaya kilitlemesine asla izin vermeyecekti..

"Yah Kyungsoo buraya gel ..."

↺ BÖLÜM SONU ↻

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen2U.Pro